zilzal suresi 7 8 arapça
Site De Rencontre Des Sourds Et Malentendants. Giriş Tarihi 0927 Son Güncelleme 0927 Kur’an-ı Kerim’in doksan dokuzuncu suresidir. Adını ilk ayetinin son kelimesinden almıştır. Zilzal Suresi, ez-Zelsele, İza zülzilet suresi diye de adlandırılır. Zilzal, kelime olarak sarsıntı anlamına gelir. Medine döneminde nazil olan bu sure 8 ayetten oluşmuştur. Temel olarak, kıyamet anındaki şiddetli sarsıntıdan ve dehşet verici hallerden bahsedilmiştir. Zilzal Suresi okunuşu da en sık araştırılan konular arasında yer alır. Zilzal Suresi anlamı öğrenebilir, faziletleri ve tefsiri hakkında detaylara ulaşabilirsiniz. İşte, Zilzal Suresi Arapça Türkçe okunuşu, anlamı, meali ve fazileti hakkında tüm bilgiler. Zilzal Suresi, Kur'anı-ı Kerim'de yer alan doksan dokuzuncu sıradaki surenin adıdır. Medine döneminde nazil olmuş ve 8 ayetten oluşmuştur. İçeriğinde kıyamet kopması anındaki dehşet verici hallerden söz edilmektedir. Surenin başında yerin büyük bir sarsıntı ile sarsılacağı ve içindeki ağırlıkları dışarı atacağı belirtilmiştir. Zilzal Suresi okunuşu da birçok kişi tarafından sıkça araştırılır. Zilzal Suresi anlamı öğrenerek bu sure hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler doğru yerdeler. Zilzal Suresi, Arapça Türkçe okunuşu, anlamı, tefsiri, meali ve fazileti aşağıda yer alıyor. ZİLZAL SURESİ OKUNUŞU Bismillahirrahmânirrahîm. 1- İza zülziletil erdu zilzaleha 2- Ve ahracetilerdu eskaleha 3- Ve kalel insanü ma leha 4- Yevmeizin tühaddisü ahbaraha 5- Bienne rabbeke evha leha 6- Yevmeiziy yasdürun nasü eştatel li yürav a'malehüm 7- Fe mey ya'mel miskale zerratin hayray yerah 8- Ve mey ya'mel miskale zerratin şerray yerah ZİLZAL SURESİ ANLAMI Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle. 1- Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, 2- Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı, 3- Ve insan "Ona ne oluyor?" dediği zaman. 4- O gün yer, bütün haberlerini anlatır. 5- Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir. 6- O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır. 7- Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. 8- Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir. ZİLZAL SURESİNİN KONUSU NEDİR? Zilzal Suresi'nde temel olarak kıyamet kopması anındaki dehşet verici hallerden söz edilmektedir. Sure, yerin büyük bir sarsıntı ile sarsılacağı ve içindeki ağırlıkları dışarı atacağı ifadeleri ile başlamaktadır. Surede ayrıca dünyada işlenen hayır ve şerrin karşılığının ahirette ödül ya da ceza olarak alınacağı vurgulanmıştır. ZİLZAL SURESİ FAZİLETİ Müslüman âlemi için mühim bir yere sahip olan Zilzal Suresi fazileti ile ilgili olarak birçok hadis kaynağında çeşitli bilgiler yer almıştır. Aşağıda yer alan hadislerde Zilzal Suresinin önemine vurgu yapılmıştır. Zilzal Suresi ile ilgili bir hadise göre, bir sahâbî Resûlullah'ın huzuruna gelip kendisine Kur'an okutmasını istemiş, Hz. Peygamber "elif lâm râ'", "hâ mîm" veya tesbih kavramıyla başlayan sûrelerden okumasını söylemiş, sahâbî bunların her biri için, "Yaşım ilerlemiş, kalbim sıkıntılı hale gelmiş, dilim de kalınlaşmış" şeklinde mazeret beyan ederek kendisine özlü bir sûre okutmasını talep etmiştir. Resûl-i Ekrem ona Zilzâl sûresini okutmuştur. Sahâbî okumasını bitirince, "Seni hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki hayatımın sonuna kadar buna başka bir şey ilâve etmeyeceğim" demiş ve oradan ayrılmıştır. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle demiştir "Bu adam kurtuluş yolunu bulmuş, kurtuluş yolunu bulmuştur" Müsned, II, 169; [Arnaût], XI, 139-141; Ebû Dâvûd, "Şehru ramażân", 9; İbrâhim Ali, s. 302-303, 360-361. Abdullah b. Abbas'tan rivayet edilen bir hadiste de Resûlullah, Zilzâl sûresinin Kur'an'ın yarısına, İhlâs'ın üçte birine, Kâfirûn sûresinin de dörtte birine denk geldiğini söylemiştir Tirmizî, "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân", 10; İbrâhim Ali, s. 360-363; Kâfirûn sûresiyle ilgili beyanın sıhhati hakkında bk. DİA, XXIV, 149. Şehâbeddin Mahmûd el-Âlûsî, Zilzâl sûresinin Kur'an'ın yarısına denk gelişini onun içerdiği hükümlerin dünyaya ve âhirete dair olmasına, sûrenin âhiret ahkâmını kısaca içermesi özelliğine bağlamıştır. ZİLZAL SURESİ TEFSİRİ Zilzâl sûresi yerin büyük bir sarsıntı ile sarsılacağı ve içindeki ağırlıkları eskāl dışarıya atacağı günü hatırlatılmakla başlar. Diğer âyetlerde sûra üfürülmekle vuku bulacağı ifade edilen bu olayın ez-Zümer 39/68 ikinci üfleyişle meydana geleceğini söylemek mümkündür. 2. âyette yer alan "eskāl" kelimesi Taberî ve İbn Kesîr'e göre yerin karnındaki kabirlerdeki ölüleri anlatır. Buna yer küresinin kendi içinde sakladığı çeşitli maden ve hazineler de eklendiği takdirde bu yer sarsıntısını birinci ve ikinci üfleyiş olarak kabul etmek gerekir. Ardından, tasvir edilen durum karşısında inkârcılar veya bütün insanlar hayrete düşüp, "Arzın bu hali nedir?" diyeceklerdir. O gün Cenâb-ı Hakk'ın ilhamıyla yer küresi, üzerinde işlenen bütün amelleri haber verecektir. Dünyada peygamberlerin tebliğlerine doğrudan veya dolaylı biçimde muhatap olan insanlar tek başlarına ve dağınık şekilde hesap yerine geleceklerdir. Zerre kadar iyilik yapan da zerre kadar kötülük yapan da karşılığını bulacaktır. Sûrenin tefsiri hakkında rivayet edilen hadislerden biri şöyledir Abdullah b. Ömer'den nakledildiğine göre sûre nâzil olurken orada bulunan Ebû Bekir ağlamaya başlamış, Hz. Peygamber bunun sebebini sorunca sûrenin kendisini ağlattığını söylemiş, bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur "Siz hiç hata etmez, günah işlemez olsaydınız Allah Teâlâ sizden sonra hata edip günah işleyen bir ümmet yaratır ve -tövbe etmeleri üzerine- onları affederdi" Vâhidî, s. 368; Heysemî, VII, 141. Resûl-i Ekrem, yerin içinde sakladığı haberlerden bahseden 4. âyete atıfta bulunarak yerin sakladığı haberlerin ne olduğunu sormuş, yanındakiler bunu Allah ve resulünün bildiğini söyleyince şöyle demiştir "Yerin içinde barındırdığı haberler, Allah'ın her erkek ve kadın kulunun yer üzerinde işlediği amellere şahitlik edip şöyle demesidir 'Benim sırtımda filân ve filân günde şu ve şu amelleri işledin; evet yerin haberleri bundan ibarettir" Müsned, II, 347; Tirmizî, "Ṣıfatü'l-ḳıyâme", 7; "Tefsîrü'l-Ḳurʾân", 99. Ezberlemek İsteyenler İçin Diğer Sureler Şöyle; Fatiha Suresi Felak Suresi Fetih Suresi Nas Suresi Kadir Suresi Tebbet Suresi Fil Suresi Duha Suresi Yasin Suresi Vakıa Suresi Mülk Suresi İnşirah Suresi Maun Suresi
Kur’an-ı Kerim’in doksan dokuzuncu suresidir. Adını ilk ayetinin son kelimesinden almıştır. Zilzal Suresi, ez-Zelsele, İza zülzilet suresi diye de adlandırılır. Zilzal, kelime olarak sarsıntı anlamına gelir. İşte, Zilzal Suresi Arapça Türkçe okunuşu, anlamı, meali ve fazileti hakkında tüm bilgiler. Zilzal Suresi Okunuşu ve Anlamı – Zilzal Suresi Arapça Türkçe Oku, Anlamı, Meali ve Faziletleri Medine döneminde nazil olan bu sure 8 ayetten oluşmuştur. Temel olarak, kıyamet anındaki şiddetli sarsıntıdan ve dehşet verici hallerden bahsedilmiştir. Zilzal Suresi okunuşu da en sık araştırılan konular arasında yer alır. Zilzal Suresi anlamı öğrenebilir, faziletleri ve tefsiri hakkında detaylara ulaşabilirsiniz. Zilzal Suresi, içeriğinde kıyamet kopması anındaki dehşet verici hallerden söz edilmektedir. Surenin başında yerin büyük bir sarsıntı ile sarsılacağı ve içindeki ağırlıkları dışarı atacağı belirtilmiştir. Zilzal Suresi okunuşu da birçok kişi tarafından sıkça araştırılır. Zilzal Suresi anlamı öğrenerek bu sure hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler doğru yerdeler. Zilzal Suresi, Arapça Türkçe okunuşu, anlamı, tefsiri, meali ve fazileti detaylarına bakalım. ZİLZAL SURESİ OKUNUŞU Bismillahirrahmânirrahîm. 1- İza zülziletil erdu zilzaleha 2- Ve ahracetilerdu eskaleha 3- Ve kalel insanü ma leha 4- Yevmeizin tühaddisü ahbaraha 5- Bienne rabbeke evha leha 6- Yevmeiziy yasdürun nasü eştatel li yürav a’malehüm 7- Fe mey ya’mel miskale zerratin hayray yerah 8- Ve mey ya’mel miskale zerratin şerray yerah ZİLZAL SURESİ ANLAMI Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle. 1- Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, 2- Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı, 3- Ve insan “Ona ne oluyor?” dediği zaman. 4- O gün yer, bütün haberlerini anlatır. 5- Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir. 6- O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır. 7- Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. 8- Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir. Zilzal Suresi Arapça ZİLZAL SURESİNİN KONUSU NEDİR? Zilzal Suresi’nde temel olarak kıyamet kopması anındaki dehşet verici hallerden söz edilmektedir. Sure, yerin büyük bir sarsıntı ile sarsılacağı ve içindeki ağırlıkları dışarı atacağı ifadeleri ile başlamaktadır. Surede ayrıca dünyada işlenen hayır ve şerrin karşılığının ahirette ödül ya da ceza olarak alınacağı vurgulanmıştır. ZİLZAL SURESİ FAZİLETİ Müslüman âlemi için mühim bir yere sahip olan Zilzal Suresi fazileti ile ilgili olarak birçok hadis kaynağında çeşitli bilgiler yer almıştır. Aşağıda yer alan hadislerde Zilzal Suresinin önemine vurgu yapılmıştır. Zilzal Suresi ile ilgili bir hadise göre, bir sahâbî Resûlullah’ın huzuruna gelip kendisine Kur’an okutmasını istemiş, Hz. Peygamber “elif lâm râ'”, “hâ mîm” veya tesbih kavramıyla başlayan sûrelerden okumasını söylemiş, sahâbî bunların her biri için, “Yaşım ilerlemiş, kalbim sıkıntılı hale gelmiş, dilim de kalınlaşmış” şeklinde mazeret beyan ederek kendisine özlü bir sûre okutmasını talep etmiştir. Resûl-i Ekrem ona Zilzâl sûresini okutmuştur. Sahâbî okumasını bitirince, “Seni hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki hayatımın sonuna kadar buna başka bir şey ilâve etmeyeceğim” demiş ve oradan ayrılmıştır. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle demiştir “Bu adam kurtuluş yolunu bulmuş, kurtuluş yolunu bulmuştur” Müsned, II, 169; [Arnaût], XI, 139-141; Ebû Dâvûd, “Şehru ramażân”, 9; İbrâhim Ali, s. 302-303, 360-361. Abdullah b. Abbas’tan rivayet edilen bir hadiste de Resûlullah, Zilzâl sûresinin Kur’an’ın yarısına, İhlâs’ın üçte birine, Kâfirûn sûresinin de dörtte birine denk geldiğini söylemiştir Tirmizî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 10; İbrâhim Ali, s. 360-363; Kâfirûn sûresiyle ilgili beyanın sıhhati hakkında bk. DİA, XXIV, 149. Şehâbeddin Mahmûd el-Âlûsî, Zilzâl sûresinin Kur’an’ın yarısına denk gelişini onun içerdiği hükümlerin dünyaya ve âhirete dair olmasına, sûrenin âhiret ahkâmını kısaca içermesi özelliğine bağlamıştır. ZİLZAL SURESİ TEFSİRİ Zilzâl sûresi yerin büyük bir sarsıntı ile sarsılacağı ve içindeki ağırlıkları eskāl dışarıya atacağı günü hatırlatılmakla başlar. Diğer âyetlerde sûra üfürülmekle vuku bulacağı ifade edilen bu olayın ez-Zümer 39/68 ikinci üfleyişle meydana geleceğini söylemek mümkündür. 2. âyette yer alan “eskāl” kelimesi Taberî ve İbn Kesîr’e göre yerin karnındaki kabirlerdeki ölüleri anlatır. Buna yer küresinin kendi içinde sakladığı çeşitli maden ve hazineler de eklendiği takdirde bu yer sarsıntısını birinci ve ikinci üfleyiş olarak kabul etmek gerekir. Ardından, tasvir edilen durum karşısında inkârcılar veya bütün insanlar hayrete düşüp, “Arzın bu hali nedir?” diyeceklerdir. O gün Cenâb-ı Hakk’ın ilhamıyla yer küresi, üzerinde işlenen bütün amelleri haber verecektir. Dünyada peygamberlerin tebliğlerine doğrudan veya dolaylı biçimde muhatap olan insanlar tek başlarına ve dağınık şekilde hesap yerine geleceklerdir. Zerre kadar iyilik yapan da zerre kadar kötülük yapan da karşılığını bulacaktır. Sûrenin tefsiri hakkında rivayet edilen hadislerden biri şöyledir Abdullah b. Ömer’den nakledildiğine göre sûre nâzil olurken orada bulunan Ebû Bekir ağlamaya başlamış, Hz. Peygamber bunun sebebini sorunca sûrenin kendisini ağlattığını söylemiş, bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur “Siz hiç hata etmez, günah işlemez olsaydınız Allah Teâlâ sizden sonra hata edip günah işleyen bir ümmet yaratır ve -tövbe etmeleri üzerine- onları affederdi” Vâhidî, s. 368; Heysemî, VII, 141. Resûl-i Ekrem, yerin içinde sakladığı haberlerden bahseden 4. âyete atıfta bulunarak yerin sakladığı haberlerin ne olduğunu sormuş, yanındakiler bunu Allah ve resulünün bildiğini söyleyince şöyle demiştir “Yerin içinde barındırdığı haberler, Allah’ın her erkek ve kadın kulunun yer üzerinde işlediği amellere şahitlik edip şöyle demesidir Benim sırtımda filân ve filân günde şu ve şu amelleri işledin; evet yerin haberleri bundan ibarettir” Müsned, II, 347; Tirmizî, “Ṣıfatü’l-ḳıyâme”, 7; “Tefsîrü’l-Ḳurʾân”, 99.
Zilzal suresinin Türkçe okunuşu ve anlamı konusuna geçmeden önce Zilzal suresi hakkında kısa bir bilgi verelim. Zilzal suresi;“Medine döneminde inmiştir. 8 âyettir. Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir. Adını ilk âyetinin son kelimesinden alır ve ez-Zelzele, İzâ zülzilet sûresi diye de anılır. Medenî veya Mekkî olduğu hususunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Taberî ve Kurtubî, Medenî diye kaydetmiş CâmiǾu’l-beyân, XXX, 337; el-CâmiǾ li-aĥkâmi’l-Ķurǿân, XX, 100, Süyûtî de bunu tercih etmiş el-İtķān, I, 36, İbn Âşûr ise Mekkî olduğunu söylemiştir et-Taĥrîr ve’t-tenvîr, XXX, 437. Sekiz âyet olup fâsılası “ا، م، هـ” harfleridir. Sûrenin konusu kıyametin kopması ve insanların dünyada işledikleri ameller için hesaba çekilmesi hakkındadır. ” Bu bilgiler Diyanet İşleri Başkanlığının resmi web sayfasından alınmıştır.Zilzal Suresinin Türkçe Latince zulziletil ardu zilzâlehâ. Sponsorlu Bağlantılar ahracetil ardu kâlel insânu mâ izin tuhaddisu enne rabbeke evhâ izin yasdurun nâsu eştâten li yurav a’ men ya’mel miskâle zerratin hayran men ya’mel miskâle zerratin şerran Suresinin Arapça OkunuşuZilzal Suresinin Arapça OkunuşuZilzal Suresinin AnlamıNOT AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ve Rahîm olan Allah’ın adıylaYeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman, ﴾1-3﴿İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır. ﴾4﴿Çünkü Rabbin ona öyle vahyetmiştir. ﴾5﴿O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. ﴾6﴿Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir. ﴾7﴿Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir. ﴾8﴿
Zilzâl Suresi 7. ayeti ne anlatıyor? Zilzâl Suresi 7. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...Zilzâl Suresi 7. Ayetinin Arapçasıفَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُۜ Zilzâl Suresi 7. Ayetinin Meali AnlamıArtık kim zerre ağırlığınca bir iyilik yapmışsa, onu Suresi 7. Ayetinin TefsiriNihayet iyilere amel defterleri sağ tarafından, kötülere de sol tarafından verilir. bk. Hâkka 69/19-37; İnşikâk 84/7-15 Dünyada küçük büyük bütün yaptıkları amel defterlerine yazılmıştır. Amellerini eksiksiz orada görürler. Zerre ağırlığınca bir iyilik yapmış olsalar, onu görürler. Yine zerre kadar kötülük işlemiş olsalar onu görürler. الذرة zerre, gözle görülür görülmez derecede küçük karınca, güneş ışığında sezilebilecek zerrecikler demektir. Burada maksat, beşer hissiyâtının sezebileceği en küçük şeyle sorumluluğun en küçük miktarını bildirmektir. En küçük bir iyiliğin veya kötülüğün bile Allah katında kaybolmayacağını haber vermektir. Zira her şey, en küçük bir ihmale uğramadan o defterlerde kayıt altına alınmıştır. Mevzuyla alakalı diğer âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur“Herkesin amel defteri önüne konulacak; sen günahkârların o defterde yazılı olanlardan dolayı ödleri patlayacak şekilde korktuklarını göreceksin. Hayretler içinde Yazıklar olsun bize! Bu nasıl defter ki, küçük büyük demeden, hiçbir şeyi dışarıda bırakmadan ne yapmış, ne söylemişsek hepsini saymış dökmüş!» diyecekler. Böylece yaptıkları her şeyi amel defterlerinde bulacaklar. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.” Kehf 18/49“Kıyâmet günü herkes dünyada iken yaptığı iyilik ve kötülükleri önünde hazır bulacak; ama kendisi ile günahları arasında çok uzun bir mesafe olmasını isteyecek. Allah sizi azabından sakındırıyor. Çünkü Allah, kullarına çok şefkatlidir.” Âl-i İmrân 3/30Madem insan o gün, zerre miktarı kadar bile olsa yaptığı bütün iyilikleri ve kötülükleri görecek, o halde o, dünyadayken hesabını zerre miktârına göre yapmalıdır. “Küçüktür, bundan bir şey olmaz” diyerek mekruhları bile işlemekten kaçınacağı gibi, “küçüktür, bunun bir faydası olmaz” diyerek de en küçük iyilikleri bile ihmal etmemeli, elinden geldiği kadar iyilik yapmalıdır. Günahın küçüklüğüne değil, onu kime karşı işlediğine; iyiliğin küçüklüğüne değil, onu kimin adına yaptığına dikkat etmelidir. Nitekim Resûlullah hiçbir iyiliğin önemsiz olmadığını ve hiçbir günahı basit görmemek gerektiğini şöyle ifade buyurur“Yarım hurma ile veya bir güzel sözle olsa bile kendinizi ateşten koruyun.” Buhârî, Edeb 34; Müslim, Zekât 66-70“Sizden bir şey isteyeni eli boş geri göndermeyin; kızartılmış koyun veya sığır tırnağı bile olsa verin.” Mâlik, Muvatta’, Sıfatü’n-Nebi 5“Âişe! İnsanların küçümsediği günahlardan uzak dur. Çünkü onları da kaydeden görevli melekler vardır.” İbn Mâce, Zühd 29; Dârimî, Rikâk 17Rivayete göre, bir fakir müminlerin annesi Hz. Aişe’den yiyecek bir şeyler istedi. Önünde bir miktar üzüm vardı. Orada bulunan birisine“- Bir tane al ve bunu ona ver” dedi. Bu kişi ona hayretle bakmaya başladı. Bunu gören Aişe şöyle dedi“- Buna hayret mi ediyorsun! Biliyor musun, bu bir tanede kaç tane zerre ağırlığı vardır.” Muvatta’, Sadaka 6Sad b. Ebi Vakkas birisine sadaka olarak sadece iki hurma verdi. Dilenci elini kapattı. Dilenciye şöyle dedi“- Allah bizden zerrelerin ağırlığını dahi kabul eder. İki hurma tanesinde ise pek çok zerre ağırlığı vardır.” Kurtubî, el-Câmi, XX, 152Lokmân oğluna verdiği şu nasihat ise bu açıdan ne kadar tesirli ve mânidârdır“Evlâdım! Yaptığın iyilik veya kötülük hardal tanesi ağırlığında bile olsa, bir kayanın içinde saklı da olsa, göklerin veya yerin herhangi bir noktasında bile bulunsa, Allah onu çıkarıp âhirette karşına getirir. Çünkü Allah her şeyi bütün incelikleriyle bilir, her şeyden hakkiyle haberdardır.” Lokmân 31/16Anlaşıldığı üzere bu âyetlerde sadece mahşer yerinde “amellerin görülmesi”nden bahsedilir. “Amellerin karşılığının görülmesi” ise hesaptan ve her biri kişi hakkında “cennetlik” ya da “cehennemlik” hükmü verilmesinden sonradır. Hesap sırasında Cenâb-ı Hak bazı günahları affedebilir. Bazı kullarına şefaat yetkisi verebilir. Onların şefaatiyle bir kısım insanları affedebilir. Mü’minlerin amellerini bire ondan başlayıp, bire yüz, bire yedi yüz ve daha fazla bir karşılıkla mükâfatlandırabilir. bk. Bakara 2/161; Enâm 6/160 Kur’ân-ı Kerîm’in haber verdiğine göre kıyamet günü pek çok safhalardan oluşur. Her safhanın kendine göre hadiseleri ve manzaraları o dehşetli güne hazırlık yapmak üzere insanın öncelikle en büyük düşmanı olan kendi nefsiyle çok kapsamlı bir mücahedeye girişmesi ve bu konuda sabahları erkenden düşmana saldıran iyi eğitilmiş savaş atları gibi uyanık ve gayretli olması gerektiğini açıklamak üzere Âdiyât sûresi geliyorZilzâl Suresi tefsiri için tıklayınız...Kaynak Ömer Çelik TefsiriZilzâl Suresi 7. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız... İslam ve İhsan
Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. Femen ya’mel miśkâle żerratin ḣayran yerahuArtık kim, bir zerre ağırlığı hayır yapmışsa görür onu. Artık kim zerre kadar ya bizzat hayır yapmış veya iyiliklere vesile ve sebep olmuşsa, onun karşılığını mutlaka görecek ve alacaktır.Artık kim zerre kadar iyilik yapmışsa, karşılığını görecekKim, dünyada zerre miktarı, bilinçli, amaçla örtüşen niyete dayalı bir hayır işlerse, mükâfatını işte o zaman bir zerre ağırlığınca iyilik yaparsa onu Ebi Hatim`in Said bin Cubeyr`den rivayet ettiğine göre, Müslümanlar ufak tefek iyiliklerden dolayı kendilerine herhangi bir ecir verilmeyeceğ... Devamı..Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu kim zerre miktarı bir hayır işlerse, onun mükâfatını kim zerre ağırlığınca bir iyilik yapmışsa, onu kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu bir zerre denli iyilik yapmışsa bulacak onuArtık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlemişse, onun mükâfatını alacak.Bir zerre kadar hayır işlemiş olan o hayrı zerre kadar iyilik yapmışsa onu kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını zerre miktarı hayır yapmışsa onu bir atom ağırlığı iyilikte bulunursa onu kim zerre kadar hayır işlemişse onu her kim zerre mıkdarı bir hayır işlerse onu görecekArtık kim zerre ağırlığınca iyilik yapmışsa onun karşılığını kim zerre ağırlığınca bir hayır yapıyor idiy se onu n sevabını görecek,Artık kim zerre kadar bir hayır yapıyorsa, onu görecek!Kim zerre miktarı hayır iyilik yapmışsa, onu en ufak bir iyilik eden bile karşılığını kim zerre ağırlığında hayır işlerse onu görecek,Artık kim zerre ağırlığınca bir iyilik/hayır işlemişse onu Krş. Nisâ, 4/40Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlemişse, onu o anda, her kim zerre kadar iyilik yapmışsa, onun mükâfâtını görecek,Kim zerre ağırlığı bir hayır işlerse, onu miktarı iyilik yapan iyiliğini kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükâfatını zerre kadar iyilik yaparsa onu görür.Ve o gün zerre kadar¹ hayır yapan onun karşılığını kesinlikle Miskal Sözlükte “ağır olmak” mânasındaki “sikal” kökünden türeyen miskal kelimesi “ağırlık” demektir. “Zerre” görülür görülmez derecede, “gayet küç... Devamı..Ve kim zerre kadar iyilik yapmışsa, onun karşılığını görecek,Artık kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu amel defterinde görecek. 2/112, 28/83-84, 27/89Kim zerre[⁵⁸⁵⁵] kadar iyilik yapmışsa onu ilâhî kayıtta görecektir;[5855] Ölçü ve tartıya gelmeyecek kadar küçük Lisân.Artık her kim bir zerre ağırlığında bir hayır işlemiş ise onu ağırlığınca hayır yapan onu bulur, Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu zerre kadar iyilik yapmış olsa onu zerre ağırlığınca iyilik yapmışsa onu zerre kadar bir iyilik yapmışsa onu kim bir zerre miktarı hayır üretmişse onu her kim işleye giçi ķarınca aġırı yā źerre aġırı ħayr göre ki ẕerre aġırınca ḫayr işlese anı dünyada zərrə qədər yaxşı iş görmüşdürsə, onu onun xeyrini görəcəkdir mükafatını alacaqdır.And whoso doeth good an atom's weight will see it then,Then shall anyone who has done an atom´s weight6240 of good, see it!6240 Dharrah the weight of an ant, the smallest living weight an ordinary man can think of. Figuratively the subtlest form of good and evil will then... Devamı..
zilzal suresi 7 8 arapça