zina yapmamak için okunacak dua
Site De Rencontre Des Sourds Et Malentendants. Zina nedir? Zina ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir? Zinadan nasıl uzak durulur? Zina neden yasaklanmıştır ve zinanın zararları nelerdir? İslam hukukunda zinanın cezası nelerdir? Sorularının cevabını haberimizin detayında bulabilirsiniz...Zina etmek, karşı cinsten biriyle nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmaktır. Zina âyet ve hadislerde kesin bir şekilde yasaklanmıştır ve haram kılınmıştır. ZİNA NEDİR? ZİNA ÇEŞİTLERİ NELERDİR? Zina etmek, bir kadınla nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmaktır. Nikahlanmamış kız arkadaşla veya nişanlı ile yapılan cinsel ilişki de zinadır. Arapça "zenâ" fiilinden mastar. Zinanın sözlük ve terim anlamı birdir. Bu da; bir erkeğin kadınla bir akde veya haklı bir sebebe dayanmaksızın önden cinsel temasta bulunmasıdır. Zina eden erkeğe "zânî" kadına ise "zâniye" denir. Zina Haram Mıdır? Zina âyet ve hadislerde kesin bir şekilde yasaklanmıştır ve haram kılınmıştır. Zira Âyet-i Kerime'de “Zinâya yaklaşmayınız!..” el-İsrâ, 32 emrine titizlikle uymak gerekir. Bu âyet-i kerîmede zinâ bir tarafa, ona yaklaştıracak davranışlar bile yasaklanmıştır. Zina, öteden beri insan aklının, ahlâk ve hukuk nizamlarının ve diğer semâvî dinlerin tamamen yanlış ve çirkin gördüğü bir davranış olup İslâm’da da büyük günahlardan sayılmıştır. Zina Çeşitleri Nelerdir? Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu "Âdemoğluna zinadan nasibi takdir olunmuştur. O buna mutlaka erişir. Gözlerin zinası bakmak, Kulakların zinası dinlemek, Dilin zinası konuşmak, Elin zinası tutmak, Ayakların zinası yürümektir. Kalbe gelince o, arzu eder, ister. Üreme organı ise, bunu ya gerçekleştirir, ya da boşa çıkarır." Buhârî, İsti'zân 12, Kader 9; Müslim, Kader 20-21. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 43 ZİNA İLE İLGİLİ AYETLER İsrâ Sûresi 32 "Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur." Nûr Sûresi 2 "Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde hükümlerini uygularken onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun." Nûr Sûresi 3 "Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenmez; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenir. Bu, müminlere haram kılınmıştır." Nûr Sûresi 4 "Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra bunu isbat için dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkârdırlar." Nûr Sûresi 6 "Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defa da, eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir." Nûr Sûresi 8 "Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi, beşinci defa da, eğer kocası doğru söyleyenlerden ise Allah'ın gazabının kendi * üzerine olmasını dilemesi kendisinden cezayı kaldırır." Nûr Sûresi 23 "Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lânetlenmişlerdir. Yapmış olduklarına, dilleri, elleri ve ayaklarının, aleyhlerinde şahitlik edeceği gün onlar için çok büyük bir azap vardır." Nûr Sûresi 26 "Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler ise kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara yaraşır. Bu sonuncular, iftiracıların söylediklerinden çok uzaktırlar. Kendileri için bağışlanma ve güzel bir rızık vardır." Nûr Sûresi 30 "Resûlüm! Mümin erkeklere, gözlerini harama dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır." Nûr Sûresi 31 "Mümin kadınlara da söyle Gözlerini harama bakmaktan korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine kadar örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları mümin kadınlar, ellerinin altında bulunanlar köleleri, erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz." Furkân Sûresi 68 "Yine onlar ki, Allah ile beraber tuttukları başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, günahının cezasını bulur" Mümtehine Sûresi 12 "Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir." ZİNA İLE İLGİLİ HADİSLER Zina Türleri Hadisi Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu "Âdemoğluna zinadan nasibi takdir olunmuştur. O buna mutlaka erişir. Gözlerin zinası bakmak, kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası tutmak, ayakların zinası yürümektir. Kalbe gelince o, arzu eder, ister. Üreme organı ise, bunu ya gerçekleştirir, ya da boşa çıkarır." Buhârî, İsti'zân 12, Kader 9; Müslim, Kader 20-21. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 43 İnsanı Cehenneme Sürükleyen 2 Şeyden Biri Cinsel Organıdır Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e – İnsanları cennete en fazla götürecek şey nedir? diye soruldu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem – “Allah’a saygı takvâ ve güzel ahlâktır” buyurdu. – İnsanları cehenneme en fazla götürecek şey nedir? diye sorulunca da – “Ağız ve cinsel organdır” buyurdu. Tirmizî, Birr 62. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 29 Müslüman Zina Etmez Ebû Hüreyre rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurmuştur “Zinâkâr, kâmil bir mü’min olarak zinâ etmez; hırsız, kâmil bir mü’min olarak çalmaz; içki içen, kâmil bir mü’min olarak içki içmez. Kişi bunları yaptıktan sonra tevbe kapısı hâlâ ona açıktır.” Buhârî, Hudûd, 20 Allahın Sevmediği Amel, Zina Hz. Âişe vâlidemizin rivâyetine göre Rasûlullah şöyle buyurmuştur “Ey ümmet-i Muhammed! Erkek veya kadın bir kulunun zina etmesini, Allah’tan daha çok kıskanan hoşnutsuzluk ve nefretle karşılayan hiçbir kimse yoktur. Ey ümmet-i Muhammed! Siz benim bildiklerimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız.” Buhârî, Nikâh, 107 Haramı Görünce Tekrar Bakma! Büreyde der ki Rasûlullah Hz. Ali’ye hitaben şöyle buyurdu “Ey Ali, âniden bir haramı gördüğünde dönüp tekrar bakma! Zira ilk bakış senin için affedilmiştir, ancak ikinci bakış aleyhinedir günahtır.” Ebû Davud, Nikâh, 42-43/2149; Tirmizî, Edeb, 28/2777; Heysemî, VIII, 63 Ansızın Görülen Haram Cerîr radıyallahu anh şöyle dedi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e ansızın görmenin hükmünü sordum. - "Hemen gözünü başka tarafa çevir!" buyurdu. Müslim, Âdâb 45. Ayrıca bk. Ebû Davûd, Nikâh 43; Tirmizî, Edeb 28 Bir Başkasının Avret Yerine Bakmak Haramdır Ebû Saîd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu "Erkek, erkeğin avret yerine, kadın da kadının avret yerine bakamaz. Bir erkek başka bir erkekle; bir kadın da başka bir kadınla bir örtü altında yatamaz." Müslim, Hayz 74. Ayrıca bk. Tirmizî, Edeb 38; İbni Mâce, Tahâret 137 Mahremiyete Dikkat İbni Abbas radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu "Hiçbiriniz, yanında mahremi bulunmayan bir kadınla başbaşa kalmasın." Buhârî, Nikâh 111, Cihâd 140; Müslim, Hac 424. Ayrıca bk. Tirmizî, Radâ' 16, Fiten 7 Fuhuş İslam'da Yasaktır Ebû Mes'ûd el-Bedrî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, köpek parasını, fuhuş gelirini ve falcılık ücretini yasaklamıştır. Buhârî, Büyû 25, 113, İcâre 20, Talâk 51, Tıb 46, Libâs 86, 96; Müslim, Müsâkât 40. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Büyû 26, 63; Tirmizî, Büyû 46, 49, 50, Nikâh 37, Tıb 23; Nesâî, Sayd 15, Büyû 91, 92, 94; İbni Mâce, Ticârât 9 Bir Başkasına Zina Suçu Atmak Büyük Günahtır Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu - "Yedi helâk ediciden kaçının!" Sahâbîler - Ey Allahın Resûlü! Bunlar nelerdir? diye sordular. Hz. Peygamber - "Allah'a ortak koşmak, sihir büyü yapmak, Allah'ın haram kıldığı bir nefsi haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, evli, namuslu ve hiç bir şeyden haberi olmayan kadınlara zina isnad etmektir,” buyurdu. Buhârî, Vasâyâ 23, Tıb 38, Hudûd 44; Müslim, Îmân 145. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 10; Nesâî, Vasâyâ 12 Kıyamet Günü Allah Teâla Zina Edenin Yüzüne Bakmaz Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu “Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; üstelik onlar korkunç bir azâba uğrarlar. Bunlar; zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir.” Müslim, Îmân 172. Ayrıca bk. Tirmizî, Cennet 25; Nesâî, Zekât 75, 77 Zina İftirası Ahirette İflas Ettirir Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye sordu. Ashâb - Bizim aramızda müflis, parası va malı olmayan kimsedir, dediler. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekât sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnâd ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu se-beple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir” buyurdular. Müslim, Birr 59. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 2 Zina Eden Affedilir mi? Ebû Zer radıyallahu anh şöyle demiştir Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’le birlikte Medine’nin Harra mevkiinde yürüyordum. Derken Uhud dağı karşımıza çıkıverdi. Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem – “Ey Ebû Zer!” dedi. Ben – Buyur yâ Resûlallah! Emrine âmâdeyim, dedim. Resûlullah “Yanımda şu Uhud dağı kadar altın olsa, bu beni sevindirmez. Bir borcu ödemek için ayırdığımdan başka da yanımda bir dinar bulunarak üç gün geçmesini istemem. –Resulullah, önüne, sağına, soluna ve arkasına elleriyle verme işareti yaparak–yanımda bulunanı Allah’ın kullarına şöyle şöyle dağıtmak isterim” buyurdu. Sonra yoluna devam etti ve “Dünyada varlığı çok olanlar âhirette sevapları az olanlardır. Yalnız sağına, soluna ve ardına şöyle, şöyle ve şöyle verenler müstesnadır. Fakat onlar da ne kadar azdır” buyurdu. Sonra da bana “Ben yanına gelinceye kadar yerinden ayrılma” diye tenbih ederek gecenin karanlığında yürüyüp gözden kayboldu. Yüksek bir ses işittim bir kimsenin Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem’e saldırmasından korktum. Onun yanına varmak istedim, fakat “Ben yanına gelinceye kadar yerinden ayrılma” buyruğunu hatırlayarak yerimden ayrılmadım. Resûl-i Ekrem yanıma gelince – Bir ses işittim ve ondan korktum, diye duyduğum sesten bahsettim. – “Sen o sesi duydun mu?” diye sordu. Ben – Evet, diye cevap verdim. Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu – “O gelen Cebrâil idi; bana ümmetinden Allah’a ortak koşmayarak ölen kimse Cennet’e girer, dedi.” Ben – Zina edip hırsızlık yapsa da mı? dedim. Resûl-i Ekrem – “Zina da etse, hırsızlık da yapsa neticede cennete girer” buyurdular. Buhârî, İstikrâz 3, Rikak 14; Müslim, Zekât 32 Göz Zinası ve Kadın Kokusu Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur “Her göz harama bakmakla zinâ eder. Kadın koku sürünüp erkeklerin bulunduğu bir meclisten geçtiği zaman, o da zâniyedir/zinâ etmiş sayılır.” Tirmizî, Edeb, 35/2786; Ebû Dâvûd, Tereccül, 7/4173; Nesâî, Zînet, 35 Harama Bakmayı Terk Edene Ecir Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu hususta şöyle buyurmuştur “Harama bakış, iblisin zehirli oklarından bir oktur. Her kim Allah korkusu sebebiyle harama bakmayı terk ederse Allah ona, kalbinde lezzetini hissedeceği bir îman bahşeder.” Hâkim, IV, 349/7875" Üçüncüsü Şeytandır... Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur “Bir erkek, yabancı bir kadınla baş başa kaldığında mutlaka üçüncüleri şeytan olur.” Tirmizî, Radâ’, 16/1171; Fiten, 7/2165; Ahmed, I, 18, 26 Zina ve Fuhuş Hastalıkları Çoğaltır Rasûlullah şöyle buyurur “Bir milletin içinde zina ve fuhuş ortaya çıkıp nihayet o millet bu suçu alenî olarak işlemeye başladığında, mutlaka içlerinde vebâ hastalığı ve kendilerinden önce gelip-geçmiş milletlerde görülmemiş başka hastalıklar yayılır.” İbn-i Mâce, Fiten, 22; Hâkim, IV, 583/8623 İbn-i Abbâs Hazretleri’nden gelen bir rivâyette ise şöyle buyrulur “…Bir toplumda zina yaygınlaşırsa, aralarında ölümler artar…” Muvatta’, Cihâd, 26; İbn-i Mâce, Fiten, 22 Zina Yapanların Ahiretteki Durumları Dünyada bu kadar zararı olan zina, âhirette de kişiyi rezil-rüsvay eder ve acı bir azaba mâruz bırakır. Rasûlullah şöyle buyurur “Bu gece rüyâmda iki kişi Cebrâîl ile Mîkâîl gelerek beni kaldırdılar ve Haydi gidiyoruz» dediler. Ben de onlarla beraber gittim… Fırın gibi bir yapıya vardık. Orada ne söylenildiği anlaşılamayan çığlıklar, feryatlar birbirine karışıyordu. İçerde bir sürü çıplak erkek ve kadın bulunduğunu anladık. Altlarından alevler yükseldikçe, çığlık atıyor, feryâd u figân ediyorlardı. Meleklere bunların kim olduğunu sordum –Zina eden erkek ve kadınlar» dediler.” Buhârî, Ta’bîr, 48; Cenâiz, 93; Tirmizî, Rü’yâ, 10/229 Zina Etmek İsteyen Gence, Peygamberimizin Cevabı Ebû Ümâme anlatıyor “Bir genç Rasûlullah Efendimiz’e geldi ve –Yâ Rasûlallah! Zina için bana izin verir misiniz?» dedi. Oradakiler hemen gencin üzerine yürüdüler ve azarlayarak Sus, sus!» dediler. Efendimiz –Yaklaş!» buyurdu. Genç, Allah Rasûlü’nün yanına varıp oturdu. Rasûlullah ona –Böyle bir şeyi annen için ister misin?» diye sordu. Genç –Allah beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallâhi istemem yâ Rasûlallah!» dedi. Allah Rasûlü –Diğer insanlar da anneleri için böyle bir şeyi istemezler» buyurdu. Daha sonra Rasûlullah aynı soruyu kızı, kız kardeşi, halası, teyzesi için de sordu. Genç hepsine –Allah beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallâhi istemem yâ Rasûlallah!» cevabını verdi. Rasûlullah her defasında “diğer insanların da yakınları için böyle bir şeyi istemeyeceklerini” hatırlattı. Konuşmanın sonunda mübârek elini gencin üzerine koydu ve Allah’ım, bunun günahlarını affet, kalbini temizle ve iffetini muhâfaza eyle!» diye dua etti. Genç bundan sonra böyle bir şeye hiç tenezzül etmedi.” Ahmed, V, 256-257; Heysemî, I, 129 Zina Çoğalınca... Bir gün Allah Rasûlü “−Bu ümmetin sonunda yere batma hasf, maymun ve domuza çevrilme mesh ve taşlanma kazf vukû bulacaktır” buyurmuştu. Âişe “−İçimizde sâlih insanlar olduğu hâlde helâk edilecek miyiz?” diye sordu. Rasûlullah “−Zina çoğaldığında evet!” buyurdu Tirmizî, Fiten, 21/2185. Bkz. Ebû Dâvûd, Melâhim, 10/4307. Yollarda Oturmaktan Kaçının Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallalahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu - "Yollarda oturmaktan kaçının!" Sahâbîler - Biz buna mecbûruz. Meselelerimizi orada konuşuyoruz, dediler. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem - "Oturmaktan vazgeçemeyecekseniz o halde yolun hakkını verin!" buyurdu. - Yolun hakkı nedir Ey Allah'ın Resûlü? dediler. - "Harama bakmamak, gelip geçenleri incitmemek, selâm almak, mârufu emredip münkerden nehyetmektir" buyurdu. Buhârî, Mezâlim 22, İsti'zân 2; Müslim, Libâs 114. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 12; Tirmizî, İsti'zân 30 Gözlerinde Zinâ İzleri Var Enes -radıyallâhu anh- kendi rivâyetine göre; bir gün Hazret-i Osman’a giderken yolda bir kadın görür. Kadının güzelliği aklına takılır. Bu düşünce ile Hazret-i Osman’ın yanına girer. Onu gören Hazret-i Osman “–Ey Enes! Gözlerinde zinâ izleri var.” der. Buna çok şaşıran Enes -radıyallâhu anh- “–Allâh’ın Rasûlü’nden sonra vahiy mi geliyor?” diye sorar. Hazret-i Osman -radıyallâhu anh- ise “–Hayır, bu bir basîret ve doğru bir firâsettir.” buyurur. Kuşeyrî, Risâle, Beyrut 1990, sf. 238. ZİNADAN NASIL UZAK DURULUR "Zinâ tehlikesinden korunmak için Cenâb-ı Hakk’ın “Zinâya yaklaşmayınız!..” el-İsrâ, 32 emrine titizlikle uymak gerekir. Bu âyet-i kerîmede zinâ bir tarafa, ona yaklaştıracak davranışlar bile yasaklanmıştır. Meselâ harama bakmak, bunlardan biridir. Cerîr -radıyallâhu anh- şöyle der Peygamber Efendimiz’e, bakılması haram olan şeyi ansızın görmenin hükmünü sordum “–Hemen gözünü başka tarafa çevir!” buyurdu. Müslim, Âdâb, 45. Ayrıca bkz. Ebû Dâvûd, Nikâh, 43; Tirmizî, Edeb, 28 Zira harama bakan insan, “göz zinâsı” işlemiş olur. Aynı şekilde kulakların zinâsı dinlemek, dilin zinâsı konuşmak, elin zinâsı dokunmak, ayakların zinâsı yürümek, kalbin ve nefsin zinâsı da düşünmek ve arzu etmek sûretiyle harama yönelmektir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu hususta şöyle buyurmuştur “Harama bakış, iblisin zehirli oklarından bir oktur. Her kim Allah korkusu sebebiyle harama bakmayı terk ederse Allah ona, kalbinde lezzetini hissedeceği bir îman bahşeder.” Hâkim, IV, 349/7875" Hakkʼa Adanmış GENÇLİK, Osman Nûri Topbaş ZİNA NEDEN YASAKTIR VE ZİNANIN ZARARLARI NELERDİR? "Zina, öteden beri insan aklının, ahlâk ve hukuk nizamlarının ve bütün semâvî dinlerin tamamen yanlış ve çirkin gördüğü bir davranıştır. Zina nesebin karışmasına, âilenin dağılmasına, hısımlık, komşuluk, arkadaşlık gibi bağların çözülüp toplumdaki mânevî ve ahlâkî değerlerin kökten sarsılmasına sebep olur. İnsanı bedenî zevklerin esiri yaparak haysiyet ve şerefini ayaklar altına alır. Fuhuş, kadın ticaretinin yaygınlaşmasına, kadının bir geçim kaynağı olarak kullanılmasına ve kadın simsarlarının ortaya çıkmasına yol açar. Annelik şeref ve haysiyetini târumâr eder. Bir toplumda zina yayıldığında Nesiller birbirine karışır, çocuklar ya hiç olmaz veya babasız kalır. Babası belli olmayan çocuklar korumasız, nafakasız ve şefkatsiz kalarak sağlıklı ve rahat bir hayattan mahrûm olurlar. Baba terbiyesinden uzak yetişen çocuklar şımarık olur ve cemiyete zararlı birer fert hâline gelirler. Çocuklarının olup olmadığı belli olmadı için erkeklerin mirasını kimin alacağı bilinemez, hak, hukuk zâyî olur. Kadınla erkeğin ortak eseri olan çocuklara sadece kadınlar bakmak zorunda kalır. Bu da kadınlara yapılan büyük bir haksızlıktır. Âile müessesesi dağıldığında içtimâî hayat da büyük ölçüde felce uğrar. Âile dağılınca erkeğin, kadının ve çocukların mânevî ve rûhî ihtiyaçları büyük ölçüde karşılanamaz. Sevme, sevilme, saygı gösterme, hürmet görme, güvenme, sığınma, dertlerini paylaşma, yardımlaşma gibi ihtiyaçları karşılanmayan insanlar psikolojik hasta durumuna düşerler. Nesiller belirsiz olunca kardeşlerin ve çok yakın akrabaların birbiriyle bilmeden evlenmesi gibi tehlikeler zuhûr eder. Akrabalık ve hısımlık müessesesi ortadan kalkar. İnsanlar sadece anne ve anneannelerini tanıyabilirler, bazen bu bile mümkün olmaz. Dolayısıyla yeni nesil, toplum içinde kendisine en yakın olan muhabbet ve güven hâlesini kaybeder. Zina, rastgele birleşmeler ve cinsî temaslar, tabiatı gereği kıskanç olan insanı, ölümle neticelenen çekişme ve dövüşmelere sürükler. Bu da can güvenliğini yok eder. Nikâh ve evlilik ise bu tür ihtilaf ve kavgaların önüne geçer. Prof. Dr. Süleyman Uludağ, İslâm’da Emir ve Yasakların Hikmeti, s. 171-172. Diğer taraftan zinanın sıhhat için de pek çok zararları mevcuttur. Zina bataklığına düşen insanlarda frengi, bel soğukluğu gibi sirayet edici pek çok hastalık müşâhede edilmektedir. Günümüzde tıbbın çare bulamadığı ölümcül hastalık AIDS, büyük ölçüde zina yoluyla bulaşmaktadır. O hâlde, nikâhın saâdetini fuhşun murdarlığına değişmek kadar ahmaklık ve cehâlet olamaz!.." Ebedî Yol Haritası İSLÂM, Dr. Murat KAYA İslam ve İhsan
Sual Ev alırken, Ya Rabbi hayırlı ise, bu evi nasip eyle, yahut evlenirken, Evlenmek hayırlı ise, evlenmemi nasip eyle diye dua etmemeli, Hayırlısı ile ver demeli deniyor. Bunun hangisi uygun ve aradaki fark nedir? CEVAP Hayırlısı ise ver demekte bir teslimiyet vardır, uygundur. Hayırlısı ile ver demek de, uygunsuz değildir. Fakat, sanki bunda ısrar var, illa o şeyin olması isteniyor. Birinci şekilde söylemek daha iyi olur. Sual Vaki olanda hayır vardır veya Hayırlısı olur inşallah deniyor. Böyle demek uygun mu? CEVAP Vaki olanda hayır vardır demek, irade ve tercihimizin dışında ve sebeplere yapıştığımız halde, başımıza ne gelirse gelsin, sabretmeli, şikayetçi olmamalı; sabredersek, bizim için neticesinin hayır olacağını bilmeli demektir. Yoksa, herkesin başına gelen her şey, onun için mutlaka hayra sebep olur demek değildir. Hayırlısı olur inşallah demek, Allahü teâlâ bunun neticesini senin için hayırlı yapsın, hata ve kusurunu affetsin, yanılmaktan, zarar görmekten korusun, sana nimet ihsan etsin demektir. Sual Başımıza bir bela gelince, bir yakınımız ölünce nasıl dua etmeliyiz? CEVAP Ümmü seleme validemiz, şöyle anlattı Peygamber efendimiz, Sıkıntıya düşen, “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun [âyetini okuduktan sonra], Ya Rabbi, başıma gelen musibetin ecrini ver ve bana bundan daha hayırlısını lutfet” diye dua ederse, Allahü teâlâ onu o sıkıntıdan kurtarır ve ona daha hayırlısını verir buyurdu. Sonra, “Ben, Ebu Seleme ölünce böyle dua etmiştim. Allahü teâlâ da bana Ebu Seleme’den daha hayırlısını, yani Resulullahı verdi” dedi. Müslim Sual Hatmi tehlil gibi zikirleri, bir murat için okunan duaları abdestsiz de okumak caiz midir? CEVAP Evet bütün zikirler ve dualar abdestsiz okunabilir. Ancak abdestli okumak elbette iyidir. Hele bir murat için okunan dua ve zikirleri abdestli okumaya çalışmalıdır. Sual Kuleuzüleri okuduktan sonra avuca üfleyip elleri vücuda sürmenin faydası var mı? CEVAP Resulullah efendimiz, bazı âyetleri okur mübarek avuçlarına üfler ve avuçları ile mübarek vücutlarını mesh ederlerdi. Birçok hastalık için iyidir. Sual Arapça bilmeyen kimsenin duaları Türkçe olarak okumasında mahzur var mıdır? CEVAP Namaz, hutbe, ezan gibi yerlerdeki dualar hariç, duaları Türkçe olarak söylemek caizdir. Ancak bazı duaların tam Türkçeleri olmuyor. Tercümeleri aslının yerini tutmuyor. Mesela selam da bir duadır. Ama bunların Türkçeleri olmaz. Resulullah efendimizin bildirdiği şekilde selamün aleyküm veya esselamü aleyküm diye selam vermelidir. Sual Camide tesbih çekerken, dua ederken veya Kur'an-ı kerim okunurken, mazeretsiz bağdaş kurup oturmakta mahzur var mı? CEVAP Bir rahatsızlık yoksa öyle oturmamalıdır. Sual Namaz kılmış olana, Allah mübarek etsin mi denir, yoksa Allah kabul etsin mi? CEVAP Allah mübarek etsin denir. Sual Haram olan bir şeyi elde etmek için ya da yapabilmek için dua etmek haram mı? Mesela ya Rabbi bana rakı içmeyi nasip eyle demek haram mıdır? CEVAP Evet haramdır. Sual Bazıları, bir din kitabını mesela Mektubatı okuyup bitirdikten sonra Sadakallahülazim diyorlar. Bir mahzuru var mı? CEVAP Öyle söylemek uygun değil. Sadakallahülazim demek, Allah doğru söyledi demektir. Kur'an-ı kerim için söylenir. Sual Amenerresulü okunurken dinleyenlerin dua kısmında yavaşça âmin demeleri caiz mi? CEVAP Caizdir. Sual Hadis-i şerifte, Sabah-akşam, Haşr suresinin son üç âyetini okuyan şehit olarak ölür buyurulduğu için, sabah-akşam Haşr suresinin sonunu okuyorum. Camide kıldığım zaman imam okuyor, biz dinliyoruz. Ben okumasam, yine aynı sevaba kavuşur, şehit olarak ölür müyüm? CEVAP Kur’an-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek farzdır. Dinleyen, okuyandan daha fazla sevap aldığı için, ayrıca okuması gerekmez. Her gece Amenerresulü’yü okuyan da, imamdan dinlemişse, onun da okuması gerekmez. Sual Bir şey okuduktan sonra veya vaazdan sonra el fatiha deniliyor. Fatiha okumak şart mı? CEVAP Fatiha denince fatiha okumak şart değil ama okumak iyi olur Sual Bilgisayarda yüklü bulunan sure ve duaları kulaklıkla dinlemekte mahzur var mı? CEVAP Mahzuru olmaz. Sual Duaya nasıl başlamalı? CEVAP Şöyle başlanabilir Elhamdülillahi Rabbilalemin essalatü vesselamü alâ resulina Muhammedin ve alâ alihi ve sahbihi ecmain. Sual Namazdan sonra fatiha okumak sünnet mi bid'at mi? CEVAP Caizdir, mahzuru yoktur. Sual Bazen yazı yazarken, yapacağım şeyi unutuyorum, ne yazacaktım ki diye düşünüyorum. Unutmamak için veya hatırlamak için bir dua yok mu? CEVAP Büyük bir zata bir dua et de şu olsun diyorlar, o da dua ediyor ve o iş oluyor. O duayı bize de öğret diyorlar. Öğretiyor, fakat onlarınki kabul olmuyor. Sebebini soruyorlar. Bu 30 senenin mahsulüdür. 30 senedir dua ediyorum, siz de devamlı edin bir gün duanız kabul olur buyuruyor. Bir kimse yazı yazarken unuttuğu, hatırlayamadığı şeyler oluyormuş. Resulullah efendimiz ona buyuruyor ki Kalemini kulağına koy. Söyleneni daha iyi hatırlarsın. [Tirmizi] Ne yazacağını unutan kimse kalemini kulağına koymalı ve Resulullaha salevat-ı şerife getirmelidir. Sual Çocuğumun yaramazlıklarına karşı okuyabileceğim dua var mı? CEVAP Hem kendiniz ona hayır dua edin, hem de çocuğa namaz kılmayı, bazı sureleri, duaları öğretin. Mesela La havle’yi öğretin. Çocuğun yaramaz olması iyidir. Meşhur büyük kimseler çocukken çok yaramaz imiş. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki Çocuğun küçüklüğünde yaramaz oluşu, büyüklüğünde aklının ziyadeliğidir. [Hakim] Sual Dua ederken 3 veya 7 kere tekrar etmek gerekir mi? CEVAP 3 veya 7 kere tekrar etmek isteğimizi kuvvetlendirmek içindir. Mesela Ya Rabbi günahlarımı affet diye 7 kere söylenebilir. Veya Ya Rabbi çocuğu salih olarak büyüt diye 3 veya 7 kere söylenebilir. Sual Haram işleyen biri, çok günah işliyorum, elimi açıp dua etmeye yüzüm yok, ben namaz kılamam derse buna ne denir? CEVAP Ne kadar çok günah işlerse işlesin yine namaz kılmalıdır. Çünkü namaz bir çok günahların affına sebep olur. Bir çok kötülüklerden korur. İyi biri olmaya sebep olur. Sual Namazda secdede dua edebilir miyiz? CEVAP Farz namazların secdesinde dua edilmez. Ancak bazı nafileleri kılarken secdede bildirilen tesbihler okunur. Namaz haricinde secdeye kapanıp dua edilir. Sual Allah gönlüne göre versin diye dua uygun mu? CEVAP Biz hakkımızda ne hayırlıdır bilemeyiz. Allahü teâlâ hakkında hayırlı olanı nasip etsin demeli, bizim arzu ettiğimiz kendi zararımıza olabilir. Sual Haddimi bilmeden Ya Rabbi beni de imtihan et diye dua ettim... ve bir daha da kendime gelemedim. Ne yapmam lazım? CEVAP Evet gerçekten çok büyük söz etmişsiniz. İnsan acizdir, imtihana dayanabilir mi? İnsan kendine beddua eder mi hiç? Öyle dua ettiğinize tevbe edin. Bir zaman adamın biri, Ya Rabbi beni sıkıntılara karşı sabredenlerden eyle diye dua ediyor. Peygamber efendimiz, Bela mı istiyorsun? buyuruyor. Sual Peygamber efendimizin en çok okuduğu dua ne idi? CEVAP “Rabbena atina...” idi. Beyheki Sual Hadis-i şerifte, sabah ve akşam namazlarından sonra, Haşr suresinin [hüvallahülleziden itibaren] son üç âyetinin okunması bildiriliyor. Halbuki çok yerde Lev enzelnadan okunuyor. Yine hadiste, namazlardan sonra, 10 ihlas okunması bildirilirken, siz 11 ihlas okunacağını bildirdiniz. Niçin böyle yapılıyor? CEVAP Bir hususta birkaç rivayet varsa, en faziletli olanını seçmek iyi olur. Haşr suresinin sonunu Lev enzelnadan okumak daha iyi olur. Namazdan sonra 10 veya 11 İhlas okunması bildirilmiştir. 11 defa okumak daha iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki Sabah namazından sonra 11 defa ihlas okuyan müslümana, Cennette bir burç verilir. [Haraiti] Bu hadis-i şerif, Ramuz’un 382. sayfasında da vardır. Sual Ya Rabbi, hakkımda hayırlı ise şu kızı veya şu oğlanı bana nasip eyle diye dua etmekte mahzur var mıdır? CEVAP Hayırlı ise dediğinize göre, hiç mahzuru yoktur. Çok iyi olur. Sual Neden sürekli sayılar var dualarda, onu hiç anlamıyorum. Mesela neden mezarlık önünden geçerken 3 İhlas 1 Fatiha okumam gerekiyor? Neden 2 İhlas değil? CEVAP Peygamber efendimiz, üç ihlas okuyan Kur’an-ı kerimi hatmetmiş gibi sevap alır buyuruyor. Fatihanın faziletini bildiriyor. Peygamber efendimiz iki deseydi, siz kalkar, Neden iki ihlas da üç değil derdiniz. Yemin kefareti için 3 gün peş peşe oruç tutulur niye iki veya 4 değil de 3? Dinin emri öyle! Niye sabah namazı 4 rekat, öğle 10, ikindi 8, akşam 5 rekat? Allah öyle emrettiği için. Suç rakamlarda değildir, bu tür yanlış anlama, bilgisizlikten veya itikad zayıflığından ileri gelir. Sual Dualarda, Allah’ım affet ..bağışla yâ Rab! Allah’ım yardım et emir kipli ifadelerle hâşâ Allah’a emredercesine Zâtını bir ast, kendimizi de üst yerine koymuyor muyuz? Herkes niye böyle yanlış dua ediyor? CEVAP Peygamber efendimiz öyle dua ederdi, bize de öyle dua edin diye emrediyor. Allahü teâlâ da öyle buyuruyor. Bunlar emir değil, istektir, arzudur. Ya Rabbi günahlarımı affet demek emir değil, ricadır, yalvarmadır. Sual Fâsık babaya hayır dua edilir mi? CEVAP Evet. Sual Duaları PVC kaplayarak kullanmak caiz mi? CEVAP Evet. Sual Herkesin gözü önünde tesbih ile, numaratörle zikir çekmek riya olur mu? CEVAP Riya kalbde olur. Herkes görsün diye çekiliyorsa riya olur, alışkanlık olduğu için çekiyorsa veya kalbinde hiç gösteriş düşüncesi yoksa riya olmaz. Ancak herkesin gözü önünde çekmek fitneye veya suizanna sebep olabilir. Sual Evde çoluk çocuğun yanında, tesbih çekmem ve kuşluk gibi nafile namazları kılmam riya olur mu? CEVAP Olmaz. Bilakis onlara örnek olunmuş olur. Sual Hastayı papaza okutmak caiz mi? CEVAP Asla caiz değildir. Sual 3 ihlas 1 Fatiha okunuyor. Kur'anı mushaftaki sıra ile okumak vacip değil mi? CEVAP Fatiha dua olarak sonda okunur. Sual Yağan yağmur hürmetine diye dua etmek caiz mi? CEVAP Evet. Yağmur, rahmet-i ilahiyye alametidir. Zarf söylenip mazruf kastediliyor. Sual Günahsız sabiler hürmetine diye dua etmek caiz mi? CEVAP Evet. Sual Dua niyetiyle Fatiha okurken Besmele çekmek gerekir mi? CEVAP Evet. Sual Arabi bilenin, dua ve hadisi latin harfiyle yazıp okuması caiz mi? CEVAP Caiz değildir. Sual Eshab-ı Bedrin isimleri yazılı kağıdı eve asmak veya üzerimizde taşımakta fayda var mıdır? CEVAP Eshab-ı Bedrin isimlerinin şifa ve bereket verdiği, Kabani’nin Esma-i Ehl-i Bedr kitabında yazılıdır. Unutmak özürdür Sual Günlük dualarımı okurken, şaşırıp fazla okuduğum oluyor. Mesela 500 lâ havle çekerken 510 veya 520 olabiliyor. Bunun mahzuru olur mu? Namaz tesbihlerinde de bazen 33 yerine 34, 35 olabiliyor. Mahzuru olur mu? CEVAP Unutunca mahzuru olmaz. Kasten sünnet olan miktarı değiştirmek mahzurludur. Yanlışlıkla eksik veya fazla olmasının mahzuru olmaz. Sual Âyat-ı hırz, flash bellek denen disklere yüklense ve bu diski üstümüzde taşısak, muska taşımış gibi faydasını görür müyüz? Yani diskteki yazı, muska hükmünde olur mu? CEVAP Hayır. Bu cihazların hafızasındaki bilgiler, 0–1 şeklinde kodlarla ifade edildiği, yazı halinde olmadığı için, muska hükmünde olmaz. Üçgen şeklinde muska Sual Muska taşımak caiz midir? Muska nasıl kaplanır? Üçgen şeklinde olmasının, onunla tuvalete girilmesinin mahzuru var mıdır? CEVAP Dinin bildirdiği dua ve âyetlerin yazılı olduğu muskayı taşımak caizdir. Fetava-yı hadisiyye Muskanın üçgen veya başka bir şekilde olmasının da hiç mahzuru yoktur. Muska ya yedi kat balmumu kaplanmış muşamba denilen beze sarılır veya tek kat deri yahut naylona sarılır. Bu haliyle tuvalete girmekte de mahzur olmaz. Cünübün taşımasında da mahzur olmaz. Nutuk çeker gibi Sual S. Ebediyye’de, Cuma namazından sonra cemaatle dua yapmak cahilliktir. Vaazdan sonra toplanarak vaizin yüksek sesle dua yapması bidattir deniyor. Cuma namazlarından sonra, okunan hatm-i şerifleri, cüzleri, kelime-i tehlilleri ölmüşlerimizin ruhlarına hediye etmek de bu hükme girer mi? CEVAP Girmez. Uygun olmayan, camide yüksek sesle, konferans verir gibi, nutuk çeker gibi vaaz ve dua etmektir. Sual Peygamberimiz diri olduğuna, işittiğine ve verilen selamı aldığına göre ya Muhammed, ya Muhammed diyerek tesbih çekmek caiz midir? CEVAP İşitmek ve selamı almak ayrı şey, Ya Muhammed diye tesbih çekmek ayrı şeydir. Esselamü aleyke ya Resulallah denir, şefaat ya Resulallah denir, ama dediğiniz gibi tesbih çekmek caiz olmaz. M. Nasihat Sual Sonradan çıkan bid’at diye hoparlörle, kasetle ibadet etmenin caiz olmadığı bildiriliyor. O zaman dijital tesbihlerle de zikretmenin ve tesbih çekmenin caiz olmaması gerekmez mi? CEVAP Gerekmez. Dijital tesbihlerle ibadet edilmiyor, sadece sayı sayılıyor. Kaç kere Allah denmişse o tespit ediliyor. Yoksa bizzat dijital tesbih, hoparlör gibi, kaset gibi Kur’an okumuyor, zikretmiyor, yeni bir ses meydana getirmiyor, sadece sayıyı gösteriyor. Elle yazmak Sual Dua âyetlerinin ve diğer duaların, evimizde bulundurmak ve üzerimizde taşımak için, elle yazılması şart mıdır? Yazıcıdan çıktı alınsa veya fotokopi çekilse de olur mu? CEVAP Evet, olur. Mutlaka elle yazmak gerekmez. Şeytandan korunmak için Sual Şeytandan korunmak için, cima esnasında, âyât-ı hırzın, boyunda asılı olması caiz midir? CEVAP Evet, caizdir. Yatağa euzü besmele ile girilince de, şeytan yaklaşamaz. Sual Çeşitli ihtiyaçlarımız oluyor. Bunları insanlara bildirmenin mahzuru olur mu? CEVAP Dilenmek veya ücretsiz yaptırmak gibi ise, caiz olmaz. Sebeplere yapıştıktan sonra, işimiz olmuyorsa, dua edip, ihtiyaçlarımızı Allahü teâlâya havale ederiz. Hadis-i şerifte, İnsan, ihtiyaçlarını, Allaha havale ederse, Allahü teâlâ, onun ihtiyaçlarını [meydana getirecek sebepleri] ihsan eder buyuruldu. Hakim Mesela, herkesin ona merhamet ve hizmet etmesini temin eder. Bir beyit şöyledir Hak, irade edince, her işi âsân eder, Sebebini yaratır, bir anda ihsan eder. Kenz-ül arş duası Sual Kenz-ül arş duası muteber midir? CEVAP Hadis kitaplarında Kenz-ül arş diye bir dua yoktur. Bu duanın faziletinde çok mübalağa vardır. Mesela deniyor ki Cebrail bana dedi ki Kim ömründe bir kere bu duayı okursa, Allahü teâlâ onu, kıyamette yüzü ayın on dördü gibi parlak haşreder. Herkes onu, bir peygamber veya melek sanır. Ben ve sen onun kabrinin üzerinde dururuz. Ona hesapsız ve azapsız, üzerine binip Cennete girmesi için Cennetten bir Burak getirilir. Sırat köprüsünden şimşek gibi geçer. Onun günahı denizlerin suyundan, yağmurların damlasından, ağaçların yapraklarından, kumların adedinden, daha fazla olsa da, affedilir. İnsafla düşünmeli, bir insan kum sayısınca içki içse, ağaçların yaprakları sayısınca zina etse, denizlerdeki suyun damla sayısı kadar kumar oynasa, yağmurların damlası sayınca faiz yese, bu duayı bir kere okuyunca hemen affoluyor. Herkes onu melek veya peygamber sanıyor. Bir kimse, her günahı işlese, İslam’ın beş şartını yapmıyorsa, üstelik itikadı da düzgün değilse, bu duayı bir kere değil, bin kere okusa, doğruca Cennete nasıl gidebilir ki? Muteber kitaplarda olmayan bu ve benzeri duaların faziletine itibar edilmemeli. Dua olarak okumanın da, dinen bir mahzuru olmaz. Sual Rabbi yessir ve lâ tüassir Rabbi temmim bil hayr duası ne zaman okunur? CEVAP Mubah olan herhangi bir işe başlarken okunur. Mesela Kur'an-ı kerim öğrenmeye başlarken, yazı yazarken, bina yaparken, dine aykırı olmayan bir işe başlarken söylemek iyi olur. Yapılan işin kolay gelmesi, zor gelmemesi ve hayırla neticelenmesi için dua etmiş oluyoruz. Korkmamak için Sual Doğumdan sonra bir tıkırtı duyunca bile korkan kadınların ne yapmaları gerekir? CEVAP Şifa âyetleri yazılı kâğıdı suya koyup, bu suyu içmeli. Şifa âyetleri birçok hastalığa iyi gelir. Kekeme Duası Sual Dilimdeki pelteklikten dolayı çok doktora gittim, bir çare bulamadım. Ne yapmam uygun olur? CEVAP Şifa âyetlerini ve dualarını, ihlâsla okumak iyi gelir. Taha suresinin 25., 26., 27. ve 28. âyetlerini okumak da iyi gelir. Orijinali için tıklayınız. 33’lük tesbih kullanmak Sual Tesbihi elime alınca Allah’ı hatırlıyorum. Dışarıda, yollarda riya, gösteriş olmaması için 99’luk tesbih yerine 33’lük tesbih kullanmak uygun olur mu? CEVAP Riya kalbde olur. Evde bir kişinin yanında da riya olabilir. Dışarıda başkalarının dikkatini çekiyor. 33’lük tesbih, 99’luğa göre daha az dikkati çeker, kullanılabilir. Genelde 33’lük tesbihle oynayanlar çok olduğu için, zikir olduğu pek anlaşılamaz. Burada önemli olan, dikkati çekmemektir. Her gün okumak Sual Duaları kendine vird edinip, her gün belli sayıda okumak bid’at midir? CEVAP Hayır, bid’at değil, sünnettir. Vird, devamlı yapılan, âdet haline getirilen ibadet, tesbih ve dualar demektir. Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki “Bismillâhillezî lâ-yedurru me’ asmihî şey’ün fil-erdı velâ fissemâi ve hüves-semî’ul’alîm” duasını sabah 3 kere okuyana akşama kadar, akşam okuyana da, sabaha kadar hiç bela gelmez. [İbni Mace] Her namazdan sonra 3 kere, “Estagfirullâhel’azîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüv el hayyel kayyûme ve etûbü ileyh” okuyanın, bütün günahları affolur. [İbni Sünni] Sabah-akşam 7 kez, “Hasbiyallahü lâ ilahe illâ hü, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arşil’azîm” okuyan dünya ve ahiret sıkıntılarından kurtulur. [İbni Sünni] Cuma namazından sonra, 7 kere İhlas, Felak ve Nas surelerini okuyan, bir hafta kazadan, beladan ve kötü işlerden korunur. [İbni Sünni] Sabah veya akşam namazını kıldıktan sonra, 7 defa “Allahümme ecirnî minen-nar” diyen, o gün ölürse Cehennemden korunur. [Nesai] Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı affolur. [Dare Kutni] Her namazdan sonra 33 kere “Sübhanallah”, 33 kere “Elhamdülillah”, 33 kere “Allahü ekber”, sonra bir kere, “Lâ ilâhe illallahü vahdehu lâ şerîke leh, lehül-mülkü velehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” diyen kimsenin deniz köpüğü kadar günahı olsa da affedilir. [Müslim] Bir kimse, sabah akşam yüz defa “Sübhânallahi ve bihamdihi” derse, o gün ve o gece hiç kimse onun kadar sevab kazanamaz. [Deylemi] Vird edinip, her zaman okuduğu dua veya tesbihi, ihmal edip, okumadan yatan kimse, sabah namazından öğle namazına kadar olan vakit içinde okursa, yine gece okumuş gibi sevaba kavuşur. [Müslim] Emeklerimizi boşa çıkarma Sual Allah’ım emeklerimizi boşa çıkarma diye dua ediliyor. Sanki Allah emeklerimizi boşa mı çıkarır? Böyle dua etmek caiz midir? CEVAP Evet, caizdir. Emeklerimize sevab veren veya boşa çıkaran elbette Allahü teâlâdır. Kalbleri kaydırıp Cehenneme atan da odur. Bir âyet-i kerime meali Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi saptırma, kaydırma! [Al-i İmran 8] Bu, gaflete düşüp eski kötü halimize dönmek istersek, lütfedip, bizi eski halimize döndürme, ibadetlerimiz noksan olsa da kabul et, günahlarımızdan dolayı bizi perişan etme, hak ettiğimiz cezayı bize verme demektir, ama mesela Ya Rabbi, rahmetini esirgeme! denmez, çünkü esirgemek kelimesinin cimrilik anlamıda var. Bunun için Ya Rabbi rahmetini esirgeme yerine, ihsan eyle demelidir. Hayırlı kapı aç! Sual Rüyamda Allahümme yâ müfettihal ebvâb, iftah lenâ hayral bâb duasını söylememi istediler. Böyle bir dua var mı, varsa, ne anlama geliyor? CEVAP Evet, öyle bir dua, vardır. Ey kapılar açan [müşkülleri, sıkıntıları giderip ferahlatan] Allah’ım! Bize hayırlı kapı aç anlamındadır. Elleri aşağıya çevirmek Sual Namazdan sonra yapılan dualarda eller aşağıya çevrilir mi? CEVAP Hayır, çevrilmez. Bir hadis-i şerif meali şöyledir Dua ederken ellerinizi göğe doğru açın, aşağı doğru çevirmeyin, bitince yüzünüze sürün! [Ebu Davud] Kuraklıkların geçip yağmur yağması için yapılan duada da eller aşağıya çevrilmez. Yağmur duasında eller omuzdan yukarı kaldırılır. Bir şey istemek için yapılan dualarda, avuçlar göğe karşı açılır. Sadece hastalık, kıtlık ve düşmandan kurtulmak için yapılan dualarda, avuç içleri yere çevrilir. Merakıl-felah şerhi Allah olmayanlara da versin Sual “Allah, olmayanlara da versin” diye dua etmek caiz olmaz, çünkü bu, Allah’ın işine karışmak olur diyorlar. Böyle dua etmek caiz değil mi? CEVAP Çok güzel bir duadır. O zaman her dua Allah’ın işine karışmak olur. Mesela, Ya Rabbî, beni zengin eyle! veya Komşuma bir ev nasip et! Bana hayırlı uzun ömür ver, falanca zalimi kahreyle! Bana dünya ve âhiret saadeti nasip eyle! diye dua etmek ibadettir, Allah'ın işine karışmak olmaz. Resulullah da böyle dualar etmiştir. Dua etmek ibadettir, Allah'ın işine karışmak olmaz. Ne muradın varsa Sual Allah, ne muradın varsa, gönlüne göre versin deniyor. Böyle dua uygun mu? CEVAP Mahzuru olmaz, ama bu, fâsıklara, kötü kimselere söylenmez. Çünkü onların muratları ekseriya kötü olur. Hakkında hayırlısı neyse, Allah onu nasip etsin diye dua edilebilir. Üç kere okumak Sual Bir duayı üç kere okuyunca, artık onu her zaman okumak farz olur diye bir şey var mı? CEVAP Hayır, öyle bir şey yok. Alışılıp devamlı yapılan bir ibadeti mazeretsiz terk etmek doğru değildir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir Bir ibadeti devamlı yaparken, usanıp terk eden, Allahü teâlânın buğzuna uğrar. [İbni Sünni] Buğza uğrar demek günaha girer demek değildir. İyisini yapmamaktır. Bir ibadeti devamlı yapmak çok kıymetlidir. Bir hadis-i şerif meali Allah katında en kıymetli amel, az olsa da, devamlı yapılandır. [Buhari] Arkadan yapılan dua Sual En makbul dua nedir? CEVAP Bir mümin, bir mümin için dua ederse, melekler âmin der. Melekler günah işlemedikleri için, duaları kabul olur. Günahkârların duası kabul olmaz, ama bir günahkâr mümin, diğerinin arkasından dua ederse, duası kabul olur. Çünkü bu duada riya olmuyor, bir menfaat karşılığı yapılmıyor. Sırf Allah rızası için yapılmış oluyor. Düâ-i zahrul gayb icabete makrundur yani Gıyaben yapılan dua, icabete daha yakındır denmiştir. Bu, Bir müminin, diğer müminin arkasından yapacağı dua makbuldür demektir. Bir hadisi şerif meali şöyledir Bir Müslümanın din kardeşinin arkasından ettiği hayır dua kabul olur. O dua edince, bir melek, “Âmin! Kardeşin için ne istiyorsan aynısını Allah sana da versin” der. [Müslim] Demek ki, bir mümin, başka müminin arkasından dua edince, gıyaben yaptığı için ve bu duaya günahsız melek de âmin dediği için o dua makbul olur. Üstelik aynı şey kendimize verileceği için, kendimiz için de makbul dua etmiş oluyoruz. Kâfirler, fâsıklar dedikodu yaparlar, salihler dua ederler. Aradaki fark ne kadar önemlidir. Salih mümin olmaya çalışmalı, arkadaşlarımızın arkasından hep dua etmeliyiz. Ölmüşlerinin canına değsin Sual Birine su verince, Ölmüşlerin canına değsin deniyor. Bu ne demek oluyor? Bir de su dağıtanın, suyun zehirli veya pis olmadığını ispat için, önce suyu içmesi uygun mudur? CEVAP Can, ruh demektir. Canına değsin demek, Verilen suyun sevabı, ölmüş yakınlarının ruhlarına gitsin! anlamında bir duadır. Su vermenin sevabı çoktur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir Günahı çok olan, çok su dağıtsın! [Şir’a şerhi] Sudan şüphelenme durumu varsa, önce dağıtan içebilir. Böyle bir durum yoksa, su dağıtan suyu önce oradakilere ikram etmeli, sonra kendi içmeli. Bir hadis-i şerif meali şöyledir Bir topluluğa su dağıtan, suyu en son kendisi içer. [Müslim] Sünnete uygun dua ederken Sual Namaz içinde, tavafta ve yatarken edilen dualarda kollar kaldırılmaz ve eller yüze sürülmez deniyor. Namaz haricinde, dua ederken elleri açmamak ve yüze sürmemek mi gerekiyor? CEVAP Sadece bildirilen yerlerde eller açılmaz. Onların haricinde dua ederken eller açılır, duadan sonra eller yüze sürülür. Birkaç örnek verelim Resulullah efendimiz, Medine’de, minberde hutbe okurken, ellerini kaldırıp, dua ederdi. Mir’at-i kâinat Yatalak hasta bir nine, Hazret-i Ömer’in vefat haberini alınca, hemen ellerini açıp, Yâ ilâhel âlemin! Ben o hastalığı, ihtiyaçlarımı bizzat karşılayan Ömer’in yardımıyla çekerdim. Ömer gittiğine göre, benim de ruhumu al, ben Ömer olmadan yaşayamam diye dua etti. Duası kabul olup, vefat etti.M. Ç. Güzin Bir gün gazada, yiyecek bitti, asker sıkıntı içerisindeyken, Resul-i ekrem, Allahü teâlâ size, Güneş batmadan rızık gönderecektir buyurdu. Hazret-i Osman, Resul-i ekremin her sözünün muhakkak doğru olduğunu bildiği için, yiyecek aramaya çalıştı. Bir yerde, dört deve yükü yiyecek buldu. Fiyatın yüksekliğine bakmadan satın alıp Resulullah'a hediye olarak getirdi. Resulullah'ın sözünün doğruluğu meydana çıkınca, müminler sevindi, münafıklar üzüldü. Server-i âlem mübarek ellerini açıp, Yâ Rabbi, Osman’a çok ecir ver! diye dua etti. İslam Tarihi Ans. Hazret-i Halid bin Velid, günahlarının affı için, dua etmesini isteyince, Resulullah efendimiz ellerini açarak, Yâ Rabbi! Halid’in günahlarını bağışla! diye dua etti. Bir kimse, Hazret-i Ebu Bekir’den dua ister. O da, ellerini açıp, Yâ Rabbi, bir günahkâr kul, bir günahkâr kulundan dua istiyor. İkisinin de günahlarını affet! diye dua eder. Yalnız yağmur duasında, kıbleye dönülüp avuçlar semaya karşı açık olarak omuz hizasına kadar veya daha yukarı kaldırılıp ayakta dua edilir. Başka dualarda eller böyle kaldırılmaz. Bir şey istemek için yapılan dualarda, avuçlar göğe karşı açılır. Sadece hastalık, kıtlık ve düşmandan kurtulmak için yapılan dualarda, avuç içleri yere çevrilir. Merakıl-felah şerhi Bela istemek mi? Sual Bir arkadaş, “Ya Rabbi, Cennetteki derecemi yükselt” veya “Beni Cennette Peygamberimize komşu et!” diye dua edilmez. Başka birine de böyle dua edilmez. Çünkü o kişinin bu nimetlere erişecek ameli yoksa, bunlara kavuşabilmek için, Allah ona bela üstüne bela verirmiş. Onun için ne kendimize, ne de başkalarına böyle dua etmek uygun değildir dedi. Duamız kabul olursa, belasız bu nimetlere kavuşamaz mıyız? Allahü teâlâ, her nimeti illa bir bela karşılığı mı verir? CEVAP Dert bela, günahlarımızın affına sebep olur. Günahlarımız yoksa, derecemizin yükselmesine sebep olur. Allahü teâlâ, dert bela vermeden de bu nimetlere kavuşturur. Bir nimete kavuşmak için illa bir belaya uğramak gerekmez. Kendimize de başkalarına da, yüksek derecelere kavuşmak için dua etmeliyiz. Duamız asla boşa gitmez. Bir hadis-i şerif meali şöyledir Meşru olarak dua eden mümin, şunlardan birine muhakkak kavuşur 1- Ya dua kabul olur veya kabul edilmiş bir ibadet sevabı alır ve âhirette büyük nimetlere kavuşur. 2- Günahları affedilir veya iyilikleri artar yahut önlenmesini istediği bir kötülüğün bir benzerinden onu kurtarır. O hâlde dua etmeye devam edin! Allah’ın ihsanı boldur. Dünyada duası kabul olanlar, duası dünyada kabul olmayanlara âhirette verilen nimetleri görünce, “Keşke, bizim de dünyada dualarımız hiç kabul olmasaydı” diyeceklerdir. [Deylemi, Hâkim] İkinci bir husus, günahlarımız kadar bela gelmiyor. Günahların çoğu affediliyor. Bir âyet-i kerime meali şöyledir Başınıza gelen bir bela, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. [Bununla beraber] Allah çoğunu affeder. [Şura 30] Allahü teâlâ, iyiliklerimize sevab verirken de, tam iyiliğin karşılığını değil, en az on misliyle veriyor. Bu yedi yüz misline, hattâ daha fazlaya da çıkabiliyor. Yani Allahü teâlâ, Bak sana çok nimet verdim, çok sevab verdim, çok belayı hak ettin demez. Onun ihsanı boldur. Duada bencillik Sual Bir ateist, En faziletli dua, kişinin kendisi için yaptığı duadır hadis-i şerifi için, Kendine dua etmek bencillik olur dedi. Kendimize dua etmek uygun değil mi? CEVAP Elbette, kendimize de dua edeceğiz. Çünkü dua etmek, namaz, oruç gibi ibadettir. Namazı kendimiz için kılıyor, orucu kendimiz için tutuyor, her ibadeti kendimiz için yapıyoruz. Allahü teâlâ, kendimize de, dua etmemizi emrediyor. Peygamber efendimiz ve diğer peygamberler de kendileri için dua etmiştir. Hazret-i Musa, Ya Rabbî, ben kendime zulmettim, beni affet! diyor. Kasas 16 Bir hadis-i şerifte, Âdem aleyhisselam Cennetten çıkınca, “Ya Rabbî, Muhammed aleyhisselamın hürmetine beni affet!” diye dua etti buyuruldu. Taberanî Peygamber efendimizin ümmetine örnek olmak için ettiği dualardan bazıları şöyledir Allah’ım, günahımı affet ve rızkıma bereket ver! [İ. Ahmed] Allah’ım, beni çok şükreden ve çok sabreden kullarından eyle! [Bezzar] Allah’ım, beni çok zikreden ve emrine uyanlardan eyle! [Tirmizî] Allah’ım, ilmimi arttır! [Tirmizî] Ya Rabbî, ölümü bana kolaylaştır! [İbni Ebi-d-dünya] İnsanın kendisi için dua etmesinin bencillikle ilgisi yoktur. Önce kendimizi, ondan sonra başkalarını kurtaracağız. Kendimiz bataklıkta iken, başkalarını nasıl kurtarabiliriz? Abdullah bin Vehb hazretleri, Kendisine faydası olmayanın, başkasına faydası olmaz buyuruyor. Atalarımız da, Önce can, sonra canan, gemisini kurtaran kaptan demişlerdir. Önce can sonra canan Sual Önce can, sonra canan sözü bence yanlıştır. Egoistlik yapmamak için, kendime dua etmiyor, ana babam ve sevdiklerim için dua ediyorum. Böyle dua uygun değil mi? CEVAP Kendine dua etmek egoistlik değil, dinimizin emridir. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir Musa, “Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla, bize acı!” dedi. [Araf 151] Rabbim, beni ve zürriyetimi doğru namaz kılanlardan eyle ve duamı kabul et! [İbrahim 40] Ey Rabbimiz, beni, ana babamı ve müminleri hesap gününde affet! [İbrahim 41] Bu âyet-i kerimelerde her peygamber, önce kendinin, sonra da, ana baba kardeş gibi yakınlarının bağışlanmasını istiyor. Peygamberler, sırf kendileri için de dua etmişlerdir. Üç âyet-i kerime meali şöyledir Süleyman, “Rabbim, beni bağışla, bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver!” dedi. [Sad 35] [Hazret-i Musa], Ya rabbi ben kendime zulmettim, beni affet! [Kasas 16] [Hazret-i İbrahim ve İsmail], Ya Rabbi, tevbemizi kabul et! [Bekara 128] Hadis-i şeriflerde de Peygamber efendimiz, kendisi için çok dua etmiştir. Mesela üçü şöyledir; Allah’ım, rızkıma bereket ver! [İ. Ahmed] Allah’ım, beni çok şükreden ve çok sabreden kullarından eyle! [Bezzar] Allah’ım, ilmimi arttır! [Tirmizî] Âdem aleyhisselam da, Cennetten çıkınca, Ya Rabbî, Muhammed aleyhisselamın hürmetine beni affet! diye dua etti. Taberanî İnsan kendini kurtarmadan başkalarını nasıl kurtarabilir ki? Can kurtarılmadan canan kurtarılmaz. Bu itikat yönünden de öyledir. Kendimizin imanı düzgün değilse, başkalarına doğru imanı nasıl öğretiriz, onları nasıl kurtarabiliriz? Kendine faydası olmayanın başkasına nasıl faydası olur? Atalarım, Önce can, sonra canan demişler, Gemisin kurtarana, İşte kaptan demişler. Tuvalet yaparken Sual Rahatsızlığımdan dolayı sık tuvalete gidiyorum. İhtiyacım da uzun sürüyor. Vaktim boş geçiyor. Vaktimi değerlendirmek için, ihtiyacımı görürken dua okumanın, zikirle meşgul olmanın veya MP3 ile dînî sohbet dinlemenin sakıncası olur mu? CEVAP Günah olur. Dinimizce mübarek sayılan şeylere hürmetsizlik edilmiş olur. Kasten hürmetsizlik yapmak küfür olur. Ecirnî - Ecirnâ Sual Cehennemden kurtulup Cennete gitmek için, Allahümme ecirnî min-en-nâr ve edhılnil Cennete duasını okurken, ecirnî yerine ecirnâ, edhılnil yerine edhılnel dense mânâ değişir mi? Caiz olur mu? CEVAP Ecirnî yerine ecirnâ denince, beni değil, Bizi Cehennemden koru! demek olur. Edhılnil yerine, edhılnel denirse, beni değil Bizi Cennete koy! demek olur. Ama dua, hadis-i şerifte nasıl bildirilmişse öyle okunmalıdır. Dua ederim demek Sual Hiç dua etmeden, Dua eder, dualarınızı beklerim deniyor. Böyle demek uygun mu? CEVAP Dua etmiyorsa uygun olmaz. Dua ediyorsa uygun olur. Eğer, Ben dua ettim, ediyorum, yine edeceğim anlamında söyleniyorsa uygundur. Ama hiç dua etmeden, Dua eder, dualarınızı beklerim demek uygun olmaz. Yahut hiç dua etmeden, Büyüklerin duası olsun demek de böyledir. Kapından kovma bizi Sual Bazı hocalar dua ederken, Ya Rabbî, ya Resulallah, kapından kovma bizi! diyorlar. Böyle söylemek, uygun mudur? CEVAP Denebilir nitekim, Abdullah-i Ensârî hazretleri, Yâ Rabbî! Her kimi kovmak istersen, bizim üzerimize saldırtırsın! buyurmuştur. Rahmetini esirgeme demek Sual Selefî gençlerin dağıttığı yukarıdaki yazıda, Allah için, Rahmetini, merhametini esirgeme! deniyor. Bu caiz midir? Bir de dua ederken, elleri Hristiyanlar gibi birleştirmişler. Vehhâbîler böyle mi dua ediyor? CEVAP Evet, Hristiyanlar, Vehhâbîler ve İbni Sebeciler böyle dua ediyorlar. Eshab-ı kiram, Resulullah efendimiz, bir şiddet isabet ettiğinde, dua ederken ellerini fazla kaldırırlardı. O derecede ki, koltuk altlarının beyazı görünürdü diye bildiriyorlar. [Ebu Ya’la] Koltuk altlarının beyazlığı görülecek kadar ellerini kaldırıp, üç defa "Allah’ım tebliğ ettim mi?” diye dua etti. Buhârî Yağmur duasında, Peygamber efendimiz koltuk altlarının beyazlığı görününceye kadar kaldırırlardı. Buhârî, Müslim, Ebu Davud, Nesâî Müslim ve Nesâî’nin rivayet ettiği, Resulullah, duada koltuk altının beyazı görününceye kadar ellerini kaldırırdı hadis-i şerifi ile diğer hadis-i şerifleri açıklayan Dürr-ül muhtar ve Hindiyye gibi muteber kitaplarda, dua ederken, avuçlar, yüze karşı değil, semaya karşı açık ve göğüs hizasında, ellerin bitişik değil, aralıklı olması gerektiği bildiriliyor. Dua esnasında ellerini, koltuk altlarının beyazlığı görünecek kadar kaldırmak sünnettir. El-fıkhü alel mezahibil-erbea Duada eller birleştirip kaldırılınca, koltuk altının görünmesine imkân yoktur. Eller açık olmalı ki, koltuk altı görülsün. Hristiyanlara, Rafizîlere ve Vehhâbîlere itibar kelimesinin iki anlamı vardır. Birinci anlamı; korumak, himaye etmek, ikinci anlamı ise bir şeyi yapmaktan, vermekten çekinmek yani cimrilik etmektir. Esirgemek kelimesini birinci korumak anlamında kullanmanın hiçbir mahzuru yoktur ki mesela Allahü teâlâ seni her türlü kötülükten ve kötülerden esirgesin denir ve hiçbir mahzuru olmaz. Zaten bir Müslüman da bu kelimeyi bu anlamda anlamda kullanmak yani Allahü teâlâya cimrilik isnat edecek şekilde kullanmak uygun olmaz. Birgivi Vasiyetnamesi’nde bildirilen, uygun olmayan da budur. Bunun için Ya Rabbi rahmetini esirgeme yerine, ihsan eyle gibi, internetteki herhangi bir yazıyı veya WhatsApp’la gelen mesajları başkalarına göndermemelidir. Yanlış bir yazıyı göndermenin vebali Dua etmek için belli şeyleri ezberlemek mi gerekir? Cevap Bu konu ile alakalı olarak Bezzâziyye ve Hindiyye’de buyuruluyor ki “Kalbim gafil diyerek, duayı terk etmemelidir. Kalbine geleni dua olarak söylemek, ezberlediği duayı okumaktan efdaldir. Yalnız namazda okunacak duaları ezberlemelidir. Sünnet olan ibadetleri yapmak, dua etmekten efdaldir. Vaiz, imam, cemaate öğretmek için sünnet olan duaları sesli okur, cemaat de sessizce tekrar eder. Cemaat öğrenince imam da sessiz okumalıdır, çünkü sesli okuması bid’at olur.”Peygamber Efendimizin hürmetine istemek Sual Peygamber efendimizin hatırı, hürmeti için diyerek, Allahü teâlâdan bir şey istemenin, dinen mahzuru olur mu? Cevap Bu konuda Mir’ât-i Medîne kitabında deniyor ki “Allahü teâlâ Seni yaratmasaydım, hiç bir şeyi yaratmazdım buyurarak, Muhammed aleyhisselamın Habibullah olduğunu, Onu çok sevdiğini bildiriyor. Bu hadîs-i kudsî, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât kitabında da yazılıdır. Aşağı bir insan bile, sevgilisinin hatırı için istenileni boş çevirmez. Aşıka, maşukunun hatırı için iş gördürmek kolaydır. Bir kimse; “Ya Rabbi! Habibin Muhammed aleyhisselam hatırı için senden istiyorum” dese, bu isteği ret olunmaz. Fakat, değeri olmayan dünyalık işler için, Resûlullahın hatırını, hürmetini vesile etmek layık değildir.”Sual Çarşıya, pazara çıkıldığı zaman, nasıl hareket etmeli ve okunması gereken bir dua var mıdır? Cevap Süleyman bin Cezâ hazretleri, Eyyühel-veled kitabında buyuruyor ki “Pazar yerinde gezerken kimseyi rahatsız etme! Sokaklarda sümkürme, kimse ile alay etme! Yürürken ve insanlara karşı yemek yeme! Kimseyle kavga eyleme, dostla da, düşmanla da münakaşa etme! Sattığın eşyayı geri getirirlerse reddetme! Yalan söyleme! Haram yeme, kimseyi aldatmaya kalkışma! Peygamber efendimiz buyurdu ki Bir kimse çarşıya girince "Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyî ve yümît ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihil hayr ve hüve alâ külli şey'in kadîr" okusun, bin günahı affolur.”Dua; Lafzi ve Fiilî olarak iki türlüdür Sual Dua ne demektir ve dua yalnızca dil ile mi yapılır? Cevap Dua, Allahü teâlâdan bir şey istemek demektir. Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz buyurulmuştur. Dua; Lafzi ve Fiilî olmak üzere iki türlüdür 1-Lafzi dua; Allahü teâlâdan lafız, söz ile istemektir. Bu duanın kabul olması için şartlar vardır. Bu şartlar, dua edenin Müslüman olması, ihlas sahibi olması, namazlarına devam etmesi, fasık olmaması, yani haram işlememesi, üzerinde kul hakkı bulunmaması gibi şeylerdir. Bu şartlar bulunmayanların duaları kabul olmuyor. Sıkıntı içinde dua; istenilen şeyin sebebine yapışmaktır. Allahü teâlâ, her şeyi, bir sebep ile yaratmaktadır. Allahü teâlâdan bir şey isteyenin, bu şeyin yaratılmasına sebep olan şeyi yapması lazımdır. Mesela, bir yeri ağrıyanın, ağrı kesici bir ilaç kullanması lazımdır. Bu ilacı kullanması, fiilî dua etmek olur. Fiilî duanın kabul olması için, sebebin tesirinin kati olması, iyi bilinmesi kurtulmak için Sual Çeşitli din kitaplarında, insanın ahirette kurtulması için okunacak dualar bildirilmektedir. Başka bir şey yapmayıp sadece bu duaları okumakla insan ahirette kurtulabilir mi? Cevap Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında, insanı Allahü teâlânın rahmetine kavuşturacak çeşitli dualar, iyi işler yazılmış, bunlar övülmüş ve yapılmaları da teşvik edilmiştir. Ancak unutmamalıdır ki, ahirette Allahü teâlânın rahmetine kavuşabilmek için, iman ile ölmek lazımdır. Kur’ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilenlere uygun imanı olmayan, haramlardan sakınmaya ve İslâmın beş şartını yapmaya ehemmiyet, önem vermeyen kimse, rahmete kavuşamaz. Ehl-i sünnet itikadında olmayana bidat ehli denir. Bunun yaptığı ibadetleri sahih olup da, borçtan, azabından kurtulur ise de, vadedilmiş olan sevaplarına ve ahirette, dünyada yapmış olduğu iyiliklerin, hayrat ve hasenatının karşılığına kavuşamaz. Dünyadaki iyiliklerinin karşılıklarına kavuşmak isteyenin, hemen tövbe etmesi, imanını düzeltmesi lazımdır.
Allah-ü Teâlâ’nın kesinlikle büyük günahlar arasında saydığı zinanın her türlüsü çok tehlikelidir. Elimizde olsun veya olması hayatımızın her anında göz zinası için uygun koşullar vardır ancak her Müslüman’ın bu günaha girmemesi için yapması gereken şeyler de muhakkak ki vardır. Öyle ki bunlardan bir kaçını yapmanız halinde buz size hem sevap hem de alışkanlık kazandıracak ve bir daha göz zinası yapmayarak göz zinasından Zinasından Kurtulma YollarıGereksizse Dışarı ÇıkmayınBir hadisi şerifte “ Fitne zamanında kişinin selameti, evinden ayrılmamasıdır” denilmiştir. Günümüzde gerek yaşam tarzı gerekse de gelişen yaşam koşulları sonrasında var olan ortam göz zinası için yeterli bir ortamdır. Bu durumda evinizden gerekmedikçe dışarı çıkmamanız göz zinası konusunda sizleri engelleyecek yöntemlerden İndirin“Bakış ayakların ucunda olsun” Şah-ı Nakşibendî . Yolda yürürken veya birileri ile konuşurken bakışlarınıza dikkat etmeniz gerekir. Bakışlarınızın bilinçsizce başka yerlere gitmemesine dikkat etmelisiniz. Ayrıca sizleri izleyen gözlerin de var olduğu hissini düşünerekten bakışlarınız her zaman için ayakuçlarını görmelidir. Var olan yaşam koşulları içinde göz zinası yapmamak için bakışlarınıza dikkat Görür Görmez Kafanızı ÇevirinEy Ali! Bakışına bakış eklem. Zira ilk bakış sanadır, ama ikinci bakış ise aleyhinedir. Tirmizi . Bu hadisten de anlaşılacağı gibi her zaman göz zinasını siz yapmasanız da sizlerin aleyhine yapılan göz zinaları muhakkak ki olacaktır, bu yüzden sizlere gelen bakışlara karşılık vermek de bir göz zinası olacaktır. Bu günaha girmemek adına bakışlara bakış eklememek, namahreme baş çevirmek Harama Set Çekin“ Allah’ım sükûnet bulacağım eşim yokken cinsel arzularımın şiddetlenmesinden sana sığınırım” Ebu’d Derda Cinsellik arzusu doğal bir arzu olmakla birlikte her insanın ihtiyacı olan bir arzudur. Bu yüzden göz zinalarının sebepleri arasında cinsellin payı büyüktür. Cinsel arzularınız yüzünden yapacağınız göz zinalarından evlenerek kurtulabilirsiniz. Sizlere helal kılınmış eşlerinizle cinsellik arzunuz giderildiğinde göz zinasından da Duygunuzu Geliştirin“Hayâ hissetmedikten sonra istediğini yap!” Ramuz El-Ehadis . Utanma duygusu göz zinasının önüne geçmede kişide var olması gereken ilk duygudur. Göz zinasından kurtulmak için utanma duygunuzu geliştirmeye Seçimlerinde Dikkatli Olun“Kötü arkadaştan sakınınız; çünkü o, ateşten bir parçadır.” Kunuzü’l Hakaik. Arkadaşlık her alanda birbirini etkilemeyi başaran bir duygudur. Bu yüzden iyi arkadaşlarla iyi şeyler kötü arkadaşlarla da kötü şeyler yaşarsınız. Göz zinasından kurtulmak için hayırlı arkadaşlar Yapılmasını İstemediğiniz Şeyi Başkasına Yapmayın“İnsanların hanımlarına iffetli olursanız, sizin hanımlarınız da iffetli olur.” Hadis-İ Şerif, Camiu’s-Sağir . Göz zinası yaptığınız kişinin aslında bir kocası/karısı olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Bu kişinin sizin karınız olabileceğini ve aynı durumda sizlerin ne hissedeceğinizi aklınızda tutarak davranışlarınıza dikkat edin.
zina yapmamak için okunacak dua