ülkemizin kuzeyinde yer alan denizin adı nedir

Ekibe katılan arkeologların ülkemizin çeşitli illerinde yer alan üniversitelerin arkeoloji bölümlerinden mezun olduktan sonra İstanbul’un bu eski limanını kazmaları ve yorumlamaları,kent arkeolojisi eğitini almadıkları için zor olmaktadır.Kent arkeolojisi kapsamında yapılan kazıların çoğunluğunun kurtarma kazısı KaradağCoğrafi Konumu Nedir? Karadağ coğrafi konumu, 43’4 Kuzey meridyeni ve 20’0 Doğu paralelleridir. Bu enlem ve boylam arasında yer alan Karadağ, Balkanların Adriyatik Denizi kıyısında konumlanmış bir ülkedir. Karadağ’ın bulunduğu bölge, Güneydoğu Avrupa olarak da geçmektedir. Kuzeydenve doğudan dağ sıralarıyla çevrili olan bu platonun kuzeyinde Deşt-i Kebir, güneyinde Deşt-i Lût çölleri yer alır. Çöller, ülke yüz ölçümünün üçte birine yakın bölümünü kaplar. İran, sık sık şiddetli depremlerin görüldüğü bir kuşak üzerinde yer almaktadır. Ülke, akarsu bakımından zengin değildir. Millipark sahasında göl, orman, yayla ve farklı doğal ve kültürel zenginlikleri bir arada bulunduran alan Artvin ilinin Şavşat ilçe merkezinin 45 kilometre kuzeyinde yer almaktadır. Karagöl bir heyelan gölü olması sebebiyle çevresi ormanlık alanlar ile çevrili eşine az rastlanır bir doğa harikası niteliğindedir. kilometrekuzeybatısında, Aydıncık İlçesi’ne 10 kilometre uzaklıkta ilçenin kuzeyinde yer alan bir kasabadır. İsmi gibi bir kazanı andıran Kazankaya Kanyonu, Yozgat’a bağlı Aydıncık sınırlarında başlayıp Çorum’a bağlı İncesu köyünde son bulan 12 kilometrelik bir parkurdan oluşuyor. Site De Rencontre Des Sourds Et Malentendants. Türkiye'deki denizlerin adları nelerdir? EN İYİ CEVABI _Yağmur_ verdi Türkiyenin Denizleri Karadeniz, Marmara Denizi, Ege Denizi, Akdeniz Karadeniz Sularının Özellikleri Karadeniz, bol su taşıyan akarsularla beslendiğinden ve bol yağışlı bir bölgede bulunduğundan su seviyesi yüksektir. Bulunduğu enlem nedeniyle suların sıcaklığı Akdeniz sularına göre daha düşüktür Derinlerde kükürtlü hidrojen gazının bulunması, 200 m’nin altındaki derinliklerde deniz canlılarının yaşamını engeller. Tuzluluk oranı, %o 18’dir. Akıntılar Karadeniz’in su seviyesinin yüksek ve tuzluluk oranının düşük olması nedeniyle Karadeniz’den Marmara Denizi’ne doğru bir üst akıntı bulunmaktadır. Marmara Denizi’nden de Karadeniz’e doğru alt akıntı bulunur. Kıyı Tipi Karadeniz’in Anadolu kıyıları, dağlar kıyıya paralel uzandığından genellikle dik ve yüksek kıyılar şeklindedir. Boyuna kıyı tipi özelliğindedir. Bu nedenle, Anadolu kıyılarının gerçek uzunluğu ile kuş uçuşu uzunluğu arasındaki fark azdır. BAKINIZ Karadeniz Marmara Denizi Sularının Özellikleri Marmara Denizi sularının özelliği bakımından, Akdeniz ile Karadeniz arasında bir geçiş özelliği gösterir. Karadeniz’den olan üst akıntı nedeniyle yüzeyde %o 23 tuzluluk oranı, Akdeniz’den olan alt akıntının etkisiyle derinlerde %o 36 civarındadır. Akıntılar Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Karadeniz’in az tuzlu suları ise üst akıntı ile Marmara Denizi sularına karışır. Kıyı Tipi Marmara Denizi kıyılarında birden fazla kıyı tipi görülmektedir. Örneğin, İstanbul ve Çanakkale Boğazı kıyılarında ria kıyı tipi, İzmit-Yalova arasında enine kıyı tipi, kuzey kıyılarında limanlı kıyı tipi görülür. BAKINIZ Marmara DeniziEge Denizi Sularının Özellikleri Sularının özellikleri bakımından Akdeniz’e benzerlik gösterir. Tuzluluk oranı, Ege Denizi’nin kuzeyinde yaklaşık %o33, güneyinde ise yaklaşık %o 37 dir. Akıntılar Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Ege Denizi sularına karışmaktadır. Karadeniz’den ise Ege Denizi’ne doğru üst akıntı bulunmaktadır. Kıyı Tipi Ege Denizi’nin Edremit – Kuşadası arası, dağlar kıyıya dik uzandığından enine kıyı tipindedir. Güneybatı Anadolu kıyıları ise Bodrum, Marmaris, Datça ria tipi kıyılardır. BAKINIZ Ege DeniziAkdeniz Sularının Özellikleri Akdeniz sularının sıcaklığı diğer denizlerimizden daha yüksektir. Bulunduğu enlem nedeniyle sıcaklık ve buharlaşma fazladır. Buna bağlı olarak, tuzluluk oranı %o 36 ilse %o 39 arasında değişir. Akıntılar Akdeniz’in çok tuzlu yoğun suları dip akıntı ile Marmara Denizi’ne ulaşır. Kıyı Tipi Akdeniz’in Anadolu Kıyıları genlikle boyuna kıyı özelliğindedir. Finike – Kaş arasında Dalmaçya kıyı tipi görülür. BAKINIZ Akdeniz Son düzenleyen Safi; 20 Aralık 2017 0054 Ülkemiz 7 coğrafi bölgeye ayrılmaktadır. Büyük ve zengin bir yelpazeye sahip olan Ülkemizi daha yakından tanıyalım. Öncelikle yeryüzü şekilleri, bitki örtüsü, iklimi, nüfusu, ekonomik özellikleri farklılık göstermektedir. Bu özelliklere göre coğrafi bölgeler oluşmaktadır. Türkiye’nin 7 Bölge İsimleri ve Özellikleri Karadeniz Bölgesi Marmara Bölgesi Ege Bölgesi Akdeniz Bölgesi İç Anadolu Bölgesi Doğu Anadolu Bölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir. Karadeniz Bölgesi Kıyı bölgesi ile ismini Kuzeyinde bulunan Karadeniz’ den almaktadır. Marmara Denizi’ nin doğu ve kuzeydoğu bölümleri Karadeniz iklimini yaşamaktadır. Oldukça yağışlı geçen, yazların serin kışları ılık olduğu Karadeniz bölgesi, Ülkemiz’ de en çok yağış alan bölgedir. Yoğun yağış aldığından dolayı, gür ve sık ormanların yer almaktadır. Yeşilırmak, Kızılırmak, Sakarya ve Çoruh olmak üzere önemli akarsulara sahiptir. Küre, Ilgaz ve Köroğlu dağ sıralarını oluşturmaktadır. Fındık, kivi ve çay ise Karadeniz bölgesinde yetiştirilen en değerli kaynaklar olarak ilk sırada yerini alır. Marmara Bölgesi Marmara Denizinden ismini alan Marmara Bölgesi, tarihi ve coğrafi güzelliklere sahiptir. Çanakkale Boğazı’ nın ikiye böldüğü Doğu torakları Asya kıtası, Batı toprakları Avrupa kıtasına ait olmaktadır. En önemli sanayi şehri İstanbul’ dur. Diğer Bölgelere kıyasla nüfusun en yoğun olduğu bölgedir. Ülkemizin Avrupa’ ya açılan kapısı olan Marmara, iklim çeşitliliği bakımından da ayrıcalıklı özelliklere sahiptir. Buna göre tarım ürünleri de çok çeşitli olmaktadır. Sanayi, ulaşım, tarım bakımından oldukça gelişmiştir. Bölgede ayçiçeği, şeker pancarı, üzüm, mısır, buğday, zeytin ve tütün üretimi ilk sırada yer almaktadır. Ege Bölgesi Adını Ege Denizin’ den alan bölge, dağlık kıyılara dik uzanmaktadır. Kıyı kesimlerde Akdeniz iklimi, iç kesimlerde karasal iklim hakimiyetini korumaktadır. Ege Bölgesi girintili ve çıkıntılı olmasından dolayı, kıyı uzunluğu en fazla olan bölgemizdir. En önemli akarsuları Gediz, Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Bakırçay olmaktadır. Topraklarının verimli olması nedeniyle, ürün çeşitliliği çok fazladır. Sanayi, ticaret, turizm ve nüfus bakımından Marmara bölgesinden sonra ikinci sırada yerini alır. Tütün, pamuk, üzüm, incir, zeytin en verimli olan tarım ürünleri arasındadır. Sanayinin oldukça gelişmiş olduğu bölge İzmir ve çevresi olmaktadır. Yaz turizmi bakımından oldukça gelişmiştir. Geniş kumsalları ve kıyıları nedeniyle, yerli ve yabancı turistin akın ettiği bölgelerden biridir. Özellikle Efes, Bergama, Milet doğal güzellikleri nedeniyle zengin kaynaklara sahiptir. Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin güneyinde yer alan, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen bir iklime sahiptir. Toroslar bölgede genişçe yer kaplamaktadır. Ayrıca Ülkemizin en uzun sıradağları olmaktadır. Dağlık ve engebeli olan bir bölgedir. Aksu, Ceyhan, Seyhan en önemli akarsuları olmaktadır. Kıyılarda ve ovalarda toplanan nüfusa sahiptir. Bitki örtüsü maki olan Akdeniz bölgesi, defne, zakkum ve mersin hiçbir mevsim yaprağını dökmemektedir. Kıyı kesimlerinden turunçgiller, pamuk, yer fıstığı, susam, muz yetiştirilirken, iç kesimlerde ise tahıl, şeker pancarı haşhaş yetiştirilmektedir. Bölgede özellikle yaz turizmi erken başlayıp geç bitmektedir. İklimin neticesinde gelişen bu oluşum, turistleri ve tatilcileri memnun etmektedir. Turizmin en yaygın olduğu ve geliştiği bölgeler arasındadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Türkiye’nin Güneydoğu kesimini oluşturduğu için, ismini buradan almaktadır. Geniş düzlüklere ve tarım alanlarına sahiptir. Akdeniz bölgesine yakınlığı ile Akdeniz iklimi, Doğu ve orta taraflarında ise karasal iklim hakim olmaktadır. Sıcak ve kurak olan yaz mevsiminde buharlaşma çok fazladır. Bu nedenden dolayı tarımda sulamaya ihtiyaç duyulmaktadır. Başlıca akarsuları Dicle ve Fırat olmaktadır. Nüfus açısından sonuncu olsa da, yoğunluk oluşmaktadır. Özellikle şehirlere göçler nedeniyle, nüfusta artış yaşanmaktadır. Bölgede tarım ve hayvancılık en önemli geçim kaynağıdır. Kırmızı mercimek, tütün, tahıl, pamuk, buğday, şeker pancarı, pirinç, mısır yetişmektedir. Özellikle Antep fıstığı bölgenin en önemli tarım ürünlerinden biri olmaktadır. Sanayi olarak Gaziantep ve çevresinde yoğunluk oluşmaktadır. Doğu Anadolu Bölgesi Ülkemizde yükseltisi en fazla olan ve dağlık bölgesi en yoğun olan Doğu Anadolu bölgesidir. İklimi karasal olduğu için, kış aylarının en sert ve soğuk geçen bölgesidir. Bu nedenle tarıma elverişli olmamaktadır. Hayvancılık ilk sıraya çıkmaktadır ve bölgenin geçim kaynağı olmaktadır. Yüzölçümü bakımından Ülkemizin en büyük bölgesine sahiptir. Fakat buna rağmen nüfusu en az olan bölgemiz de yine Doğu Anadolu olmaktadır. Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı dağı bu bölgemizde yer alır. Aras, Dicle, Fırat, Zap en önemli akarsuları olmaktadır. Türkiye’nin en büyük gölü olan Van gölü bölgemizde yer almaktadır. Kayısı üretiminden ilk sırada yer almaktadır. Zengin maden yataklarına da sahip olmaktadır. Doğal bitki örtüsü ise bozkır olan bölgede, iklimin etkisiyle taş evler görülmektedir. İç Anadolu Bölgesi Ülkemizin ortasında yer alan ve geniş düzlüklere sahip bölgemizdir. Burada tarım oldukça öne çıkmaktadır. Hizmet sektörü, turizm, ticaret ve sanayi gibi faaliyetler başkent Ankara’ da ön plana çıkmaktadır. İç Anadolu Bölgesi Türkiye’nin ikinci büyük bölgesi olmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm bölgelere sınırı vardır. Bölgede yağışın az olması , tarıma dayalı faaliyetlere sınır getirmiştir. Tarım ürünleri bu nedenle az çeşitliliğe sahiptir. Bölgede tahıl başlıca üretilen kaynak olmuştur. Şeker pancarı, nohut, mercimek, soğan, patates ve çeşitli sebze ve meyvelerinde üretimi sağlanmaktadır. Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz gölü İç Anadolu Bölgesinde yer almaktadır. Hasan dağı, Melendiz, Karacadağ, Erciyes bu bölgede yer alır. Nüfus bakımından da ikinci sırada yerini alır. Konya Ovası Ülkemizin en önemli tahıl kaynağı olmaktadır. Ekonomik ve tarım faaliyetleri bakımından geniş ova ve platolara sahip olduğu için uygunluk göstermektedir. Diğer arama sonuçlarıbölgelerimiz TÜRKİYE NİN YERŞEKİLLERİ VE OLUŞUMU Ülkemizin yer şekilleri de dünyadaki diğer yerler gibi İç ve Dış Kuvvetlerle oluşmuştur. İç Kuvvetler Volkanizma Depremler ve Tektonik Hareketlerdir. Bunlar yeryüzünü çok hızlı şekillendirirler ve büyük yer şekilleri oluştururlar. Bu kuvvetlerin sonucunda yer şekilleri yükselir kıvrılır yada kırılır yeni dağlar yada çukur alanlar oluşur Dış Kuvvetler Akarsular Buzullar Rüzgarlar Dalgalar gibi aşındırıcı güçlerdir. Bu güçler yavaş şekillendirme yaparlar. İç kuvvetler yeryüzüne engebe kazandırırken dış kuvvetler onları törpüleyip aşındırarak aşınan malzemeyi çukur alanlara doldururlar. Böylece yeryüzünü düzleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu aşındırma ve biriktirmenin son safhası ise dümdüz yeryüzü yani Peneplenler ’dir. İç ve Dış kuvvetlerin faaliyetleri günümüzde hala devam etmektedir. Oluşumu milyonlarca yıl öncesine dayanan ülkemizin oluşumunu jeolojik zaman çizelgesi içerisinde inceleyelim. 4 milyar yıl öncesi Türkiye ’nin arazisinde Tethys Denizi vardı. Daha sonra bu denizin tabanı yükselerek ülkemizin çekirdeğini oluşturmuştur. 1. Zamanda oluşmuş araziler sertleşmiş Masif haldedir. Bu yüzden esnemezler kırılmazlar. Trakya ’da Yıldız Dağl. Ege’de Menteşe İç Anadolu’da Kırşehir ve Doğuda Bitlis masif alanlardır. Bu zamanda gür olan bitki örtüsü kalıntıları bu günkü Taşkömürü yataklarını oluşturmuştur. 360 Milyon yıl önce Bu zamanda yerkabuğu hareketleri Tektonizma fazla olmamış. Ülkemizin su yüzüne çıkan masif alanları dış kuvvetlerce aşındırmalara maruz kalmıştır. 160 Milyon yıl önce Bu zaman da Alp- Himalaya kıvrım kuşağı ile ülkemizin arazisi de yükselmeye uğramış ve Anadolu Yarımadası genel görünümünü almıştır. Bunun sonucunda Toroslar ve Dağ Kuşakları oluşmuştur. Volkanizma ve faylanma etkili olmuş Volkan dağları oluşmuştur. Bu zamandan kalan bitki kalıntıları ise bu günkü Linyit Yataklarının oluşmasını sağlamıştır. Ayrıca Petrol Tuz ve Bor Mineralleri de bu zamanda meydana gelmişlerdir. 2 Milyon yıl öncesinden günümüze Buzul Dönemi ve Buzul sonrası diye iki dönem yaşanmıştır. Ülkemiz son şeklini almıştır. Delta ovaları ve Akarsu sistemi oluşmuş Ege denizi ’nin olduğu Egeit karası çökerek Ege Denizi bunu takiben İst. ve Boğazları oluşmuştur. Bugün bu çökme Marmara Karadeniz ve Akdeniz Havzalarında hala devam etmektedir. Türkiye’nin Yerşekillerinin Genel Özellikleri 1 Ülkemiz yükseltisi fazla olan bir 1132 m. İle Avrupa’nın en yüksek ülkesidir. Asya;1000m. Avrupa;300m. Bu durumun nedeni; • Alp-Himalaya Orojenezi sunucu oluşan genç bir arazi olması • Epirojenik hareketlerle toptan yükselmiş olmasıdır.Ancak yüksek olmasının yanı sıra iç kısımlarında birçok çöküntü ovası Muş ovaları 2 Ülkenin dağlarının Doğu-Batı uzantılı olması Alp-Himalaya kuşağının arasında kaldığı için 3 Kuzey ve Güneyde uzanan sıradağlar Doğuda birleşirler buda Doğunun yükseltisini arttırmıştır 4 Kuzey ve Güneyde kıyıya paralel uzanan dağlar bu kıyıların girintisi çıkıntısı az sade bir özellik göstermesini sağlamıştır. 5 Türkiye’de batıdan doğuya gidildikçe yükselti Türkiye yükseltisi fazla ama yerşekilleri yönüyle çok çeşitlilik gösteren bir ülkedir. Bu da çok çeşitli iklim tiplerinin görülmesine tarımsal ve doğal bitki örtüsü çeşitliliğinin artmasına neden olmuştur . TÜRKİYE’NİN DAĞLAR Türkiye’de dağlar çok geniş bir alan kaplar. Dağ; çevresine göre 500m. Ve daha yüksek kabarıklıklardır. Bazıları tek bulunurken bazıları da sıradağlar göre dağlar ikiye ayrılır. 1-Orojenik Hareketlerle Oluşan Dağlar Orojenez dağ oluşumu demektir. Yan basınçla sıkışan yerkabuğu plakaları kıvrılarak yada kırılarak engebe kazanır ve sıradağlar oluşur. Ülkemizde orojenez iki şekilde görülür. A Kıvrılma ile B Kırılma ile a Kıvrım Dağları Orojenez sonucu esnek tabakalar kıvrılarak yükselir ve sıradağlar oluşturur. Ülkemizdeki dağlar Alp-Himalaya orojenezi sonucu oluşmuştur. Kuzey Anadolu ve Toros Dağları bu şekilde oluşmuştur. sonucu yüksekte kalan kubbemsi kısımlara Antiklinal alçakta kalan çanaksı yapıya ise Senklinal denir. Bu oluşumda da bazen kırılmalar dolayısıyla senklinaller boyunca fay hatları oluşabilir. Ülkemizi b Kırık Dağları Orojenez sonucu sert tabakalar kıvrılmaz kırılır. Böylece yükselen kısımlar Horst sıradağları oluştururken Alçalan kısımlar Çöküntü ovalarını Graben oluştururlar. Horst ve Grabenler arasında ise kırıklar Fay Hatları bulunur. Bu yüzden buralar hem deprem alanlarıdır hem de kaplıca kaynaklarının sık görüldüğü yerlerdir. Ege bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar bu şekilde oluşmuşlardır. 2- Volkanizma ile Oluşan Dağlar Yerin derinliklerindeki mağmanın yerkabuğunun zayıf ve çatlak kısımlarından yer üstüne çıkmasıyla oluşan genelde tek dağlardan ibaret olan dağlardır. Not Volkanik sahalar mineralce zengindir. O yüzden tarım arazileri de çok verimlidir. Ayrıca maden bakımından da zengin alanlardır. Türkiyedeki volkanik dağlar; Marmara Bölgesi Uludağ Anadolu Bölgesi Karacadağ Karadeniz Bölgesi Köroğlu Dağları Akdeniz Bölgesi Hassa Bölgesi HatayEge Bölgesi Kula Tepeleri En genç Doğu Anadolu Bölgesi Ağrı Tendürek Nemrut Süphan Dağları İç Anadolu Bölgesi Erciyes Melendiz Hasandağ Karadağ Karacadağ. TÜRKİYEDEKİ DAĞLARIN DAĞILIŞI Kuzey Anadolu Dağları Alp-Himalaya sisteminin kuzey kanadını oluşturur. Kocaeli Yarımadasından Gürcistan’a kadar uzanır. Bu uzanış boyunca dağlar Batı Karadeniz’de yükselir Orta Karadeniz’de 1000m. lere alçalır ise tekrar yükselerek 3000 m. nin üstüne çıkar. Dağları kıyıya paralel uzanırlar. Bu yüzden bol yağış alan kıyı kesimde fındık çay gibi mono kültür ürünler yetiştirilir. Ayrıca ormanlarında sık olmasını sağlar. Güney Anadolu Dağları Alp sisteminin güney koludur. Toros Dağları da denir. Girit ve Rodos Adalarından başlar İran’a kadar uzanır. Bu dağlar özellikle Taşeli Yarımadası karstik arazilerden oluşmuştur. Bir sürü karstik şekle rastlanır. Batı Anadolu Dağları Kırıklı yapıda olduklarından horstlar şeklinde oluşmuşlardır. Aralarında ise Grabenler yani çöküntü ovaları uzanır. Denize dik uzandıkları için; • İç kısımlara ulaşımı zorlaştırmazlar. • Kıyıların çok girintili çıkıntılı olmasını sağlamıştır. • İklimin iç kısımlara kadar girebilmesini sağlamış. Bu da tarımı olumlu etkilemiştir. Dağların Ekonomiye EtkileriOlumlu Etkileri • Kıyı kesimleri iç bölgelerden ayırarak kıyıların yağışlı iç kısımları karasal olmasını sağlamış Bu durum mevsim çeşitliliğine neden olmuştur. Bu durumda tarımsal ürün çeşitliliğine imkan sağlar. • gür ormanlar oluşmuştur. • Dağlar akarsuların su deposudur. • Yaban hayatının yaşama alanlarıdır. • Yer altı kaynaklarının temel depo alanlarıdır. • AvcılıkDağ Sporları ve Kış Turizmine imkan sağlarlar. • Yaylacılık faaliyetleri ile hayvancılığı Etkileri • Ulaşımı zorlaştırır. Yol yapım maliyetlerini arttırır. • Heyelanların fazla olduğu yerlerde can ve mal kayıplarına neden olurlar. • Tarım ve Yerleşme alanlarının sınırlanmasına neden olur TÜRKİYE NİN PLATOLARI Plato Fiziki coğrafya terimidir. Yer şeklini ifade eder. Çevresine göre alçakta kalmış akarsularca parçalanmış dalgalı ve eğimli geniş düzlüklerdir. Yayla Beşeri ve Ekonomik coğrafya terimidir. Belli bir şekli olmayan geçici bir yerleşim ve ekonomik etkinlik alanıdır. Hayvancılığa yönelik yapılırken Karadeniz ve Akdeniz yaylacılığı genellikle Sayfiye Dinlenme amaçlıdır. Ülkemizde platolar çok geniş alanlar kaplar çünkü epirojenez ile yükselen ülkemiz daha sonra akarsularca aşındırılarak platoların yayılış alanı haline gelmiştir. Platoların yükseltisi de Batıdan Doğuya doğru artar. Ülkemizdeki Plato Çeşitleri Aşındırma Platoları Daha önceden aşınımını tamamlamış ve düzleşmiş platoların tekrar yükselmesi ve akarsularca parçalanması ile oluşmuşlardır. KOCAELİ PLATOSU Tabaka Düzlüğü Platoları Kalın ve sert arazilerin çevresinin aşınmasıyla yüksekte kalması sonucu oluşan geniş dalgalı düzlüklerdir. İç Anadolu’da CİHANBEYLİ OBRUK Lav Platoları Volkanizma sonucu yeryüzüne yayılan yüksek lav yığınlarının akarsularca parçalanmasıyla oluşurlar. ERZURUM-KARS NEVŞEHİR-ÜRGÜP ÇEVRESİ PLATOLARI gibi. Karstik Platolar Kalkerli Kireçtaşı araziler üzerinde oluşurlar. Akdeniz çevresinde görülür. TAŞELİ PLATOSU gibi. TÜRKİYEDEKİ PLATOLARIN DAĞILIŞI İç Anadolu Cihanbeyli Obruk Haymana Uzunyayla ve Bozok Platoları. Marmara Bölgesi Çatalca-Kocaeli Platoları Anadolu Bölgesi Şanlıurfa Gaziantep Mardin Eşiği Akdeniz Bölgesi Taşeli Platosu Ege Bölgesi Yazılıkaya ve İç Batı Anadolu Platoları Doğu Anadolu Bölgesi Erzurum-Kars Ardahan Platoları Platoların Ekonomiye Etkileri • Yüksek platolar yaz aylarında hayvancılığa dayalı yaylacılık alanları olarak kullanılırlar. • Alçak platolar ise tarım alanlarıdır. Ancak kuru tarım yapılabilir. Az su isteyen Buğday Şekerpancarı Arpa ekimi yapılır. • Yüksek platolarda yerleşme seyrektir. Ülkemizin en tenha yerlerinden biri de Taşeli Platosu’dur. TÜRKİYE NİN OVALARI Çevresine göre alçakta kalmış çoğu akarsuların biriktirmesiyle alüvyon dolgu alanı haline gelmiş geniş düzlüklerdir. Çevrelerine göre alçakta olmalarına karşın denizden yükseklikleri farklıdır. Yüksekova 2000m. Adapazarı Ovası 17m. gibi Oluşumlarına Göre Ovalar Tektonik Ovalar Çöküntü ovaları da denir. Yerkabuğu hareketleri sonucu yükseltiler arasında çukurda kalan yada çöken sahaların zamanla alüvyonlarla dolmasıyla oluşmuşlardır. ERZURUM ERZİNCANB. VE K. MENDERS OVALARI Delta Ovaları Akarsuların taşıdığı malzemeyi denize döküldükleri sığ kıyılarda biriktirmesiyle oluşan kabaca üçgen şekilli ovalardır. BAFRA ÇARŞAMBA OVALARI Gölyeri Ovaları 3. Zamanda çok geniş alan kaplayan göllerin sularının çekilmesiyle ortaya çıkan geniş düzlüklerdir. TUZ GÖLÜ AKŞEHİR GÖLÜ EBER GÖLÜ Karstik Ovalar Karstik arazilerde dolin ve uvalaların birleşip genişlemesiyle oluşmuş ovalardır. Akdeniz Bölgesinde örnekleri görülür. MUĞLA ELMALI KESTEL OVALARI Dağ Eteği Ovaları Dağların eteğinde dağdan inen akarsuların biriktirdiği alüvyonlarla oluşmuş az eğimli düzlüklerdir. BURSA OVASI NUR DAĞL. ETEKLERİ İSKENDERUN Bulundukları yere göre Ovalar A İç Ovalar gibi dağların arasındaki tektonik çukurlarda oluşmuş ovalardır. Erzurum Muş Erzincan İç Anadoludaki gibi platolar arasına gömülmüş ovalardır. Konya Aksaray ovaları gibi. Tektonik kökenli oldukları için fay hatları üzerindedirler ve deprem alanlarıdır. Dolayısıyla fay kaynakları ve kaplıcalar sıkça görülür. Bazı iç ovalar plato-ova arası bir geçiş şekline benzerler böyle şekillere HAVZA denir. Ergene havzası Diyarbakır Malatya Havzası gibi. Akdenizdeki bazı iç ovalarda karstik ova şeklindedir. Bölgelere Göre Önemli İç Ovalar; İç Anadolu Konya Kayseri Ankara Ovaları Marmara Bölgesi Ergene Bursa Adapazarı Balıkesir Ovaları Anadolu Bölgesi Diyarbakır Antep Ovaları Akdeniz Bölgesi Burdur Amik Isparta Elmalı Kestel Karstik Ege Bölgesi Bergama Torbalı Ödemiş Salihli Manisa Afyon Ovaları Doğu Anadolu Bölgesi Erzurum Malatya Muş Iğdır Ovaları B Kıyı Ovaları Akarsuların kıyılarda oluşturduğu delta ovaları ve diğer kıyı şeridi düzlüklerdir. Başlıca Delta Ovaları; ÇARŞAMBA Yeşilırmak BAFRA Kızılırmak SAKARYA Sakarya SİLİFKE Göksu Irmağı ÇUKUROVA Seyhan Ceyhan DİKİLİ Bakırçay B. Ve K. MENDERES OVALARI Kıyı Şeridi Ovaları; Dalaman Köyceğiz Manavgat Finike .... Ovaların Ekonomiye Etkileri • Tarımsal etkinlik sahalarıdır. • Hayvancılığa Katkısı vardır. • Ulaşıma elverişlidir. • Yerleşmeye uygun alanlardır. • Su kaynakları bakımından zengindirler. Araaayen kuyu göl Ovaların Sorunları • Sanayi kuruluşlarıyla dolmaktadırlar. • Tuğla Kiremit yapımı için toprak ihtiyacı ovalardan karşılanmakta buda toprak kaybına yol açmaktadır. • Taban suyu yüksek yerler bataklığa dönüşmektedir. Türkiye'de Dalga ve Akıntıların Oluşturduğu Şekiller Dalga ve Akıntılar aşındırma ve biriktirme yoluyla şekillendirmeler yaparlar. Akıntılar ülkemiz kıyılarında pek etkili olmayıp daha ziyade dalgalar şekillendirme yaparlar. Falez Yalıyar Dalgaların kıyıya inen dik yamaçları dövmesiyle oluşan dik yamaçlı yada altı oyulmuş kıyılardır. Ülkemizde en çok Karadeniz kıyılarında Ordu-Sinop kıyılarında Akdeniz’de Teke ve Taşeli Ege bölgesindeki dik yamaçlı kıyılarda yer yer falezlere rastlanır. Kumsal Plaj Dalgaların kıyıdan kopardığı malzemeler zamanla aşındırılarak ufalanır ve genişliği 50m. Civarlarında olan kum yığınlarını şeritler halinde kıyıya biriktirir. Bu oluşum falezli dik kıyılar dışındaki alçak yamaçlı sığ kıyılarda oluşur. Orta ve Batı karadenizde Antalya-Mersin kıyı hattında ve Ege kıyılarında grabenlerin uzandığı kıyı bölümlerinde birçok plajlar oluşmuştur. Bu oluşum alanları deniz turizmi açısından önemli alanlardır. Kıyı Oku Kordonu Dalga ve akıntıların ufaladığı malzemeyi sığ olan koyların ağızlarında biriktirmesiyle denize doğru ilerleyen çıkıntılardır. Lagün Deniz Kulağı Koy ağzında gelişen kıyı oklarının koyun ağzını kapatıp denizden ayırması ve koyu bir göl haline getirmesiyle oluşur. B. ve K. Çekmece Durusu Ölüdeniz bu şekilde oluşmuş göllerdir. Tombolo Kıyı yakınlarındaki bir adanın kıyı okunun gelişmesiyle anakaraya bağlanması sonucu oluşurlar. Böylece ada bir yarımadaya dönüşür. Karadeniz’de Sinop ve Marmara Denizi’ndeki Kapıdağ Yarımadaları birer Tombolodur. TÜRKİYE’NİN AKARSULARIGenel Özellikler; • Akarsularımızın boyları kısadır. Türkiye’nin bir yarımada olması ve dağların uzanış biçiminden dolayı • Akış hızları debileri fazladır. Dağların fazla olmasından dolayı • Rejimleri Mevsimlere göre akımı düzensizdir. Karadeniz bölgesi akarsuları hariç • Ulaşım için elverişli değildirler. h-Hızlı aktıkları ve düzensiz rejimli oldukları için • Enerji üretimi için elverişlidirler. Başlıca Akarsularımız; Karadeniz’e Dökülenler Sakarya Kızılırmak Yeşilırmak Çoruh Marmara’ya Dökülenler Susurluk Ege’ye Dökülenler Meriç Bakırçay Gediz Küçük ve Büyük Menderes Akdeniz’e Dökülenler Aksu Göksu Seyhan Ceyhan Asi Dışarıya Dökülenler Fırat Dicle à Basra Körfezi Kura Aras à Hazar Denizi Çoruh Gürcistan à Karadeniz Dışarıdan Gelenler AsiSuriye à Akdeniz Meriç Bulgaristan à Ege Akarsu Havzalarımız; Akarsularımızın çoğunun havzası açıktır. Sularını denize ulaştıramayan Kapalı Havzalarımızda vardır. Bunlar; Konya Ovası Tuz Gölü Van Gölü Akşehir-Eber gölleri ve Göller Rejimleri Akarsu rejimi akarsuyun yıl içinde gösterdiği akım grafiği ve akarsuyun beslenme şeklini ifade eder. Her mevsim birbirine yakın akım gösteren akarsuların rejimi DÜZENLİ REJİM Kurak dönemlerdi olan ve suları azalan yada kuruyan akarsuların rejimine DÜZENSİZ REJİMLİ akarsular denir. Akarsular Yağmur Kaynak Kar ve Buzul sularıyla bazıları da Göl sularıyla beslenirler. Akarsu bunlardan biriyle besleniyorsa SADE REJİMLİ birkaçı ile besleniyorsa KARMA REJİMLİ akarsu denir. a Yağmur Sularıyla Beslenenler Genellikler yazın kururlar. Yağmurun fazla olduğu aylarda canlanırlar. • Ege Akdeniz ve İç Anadolu akarsuları. b Kar ve Buzul Sularıyla Beslenenler Yüksek Dağlardan beslenirler. Karların eridiği yaz aylarında canlanırlar. • bir Kısmı akarsuları c Kaynak Suları ile Beslenenler Genelde küçük akarsulardır. Akdeniz bölgesindeki Karstik sahalarda görülür. • Manavgat Çayı d Gölden Çıkan Akarsular Bazı göllerin yaışlı dönemlerde taşan fazla sularını boşaltırlar. Gideğen-Gölayağı denir • Beyşehir Gölü à Çarşamba Suyu à Konya Ovası Eğirdir Gölü à Kovada Çayı à Kovada Gölü e Karma Rejimli Akarsular Uzun boylu akarsulardır çok çeşitli beslenme kaynakları vardır. • Fırat Dicle Kızılırmak gibi. TÜRKİYEDE İKLİM ELEMANLARI 1-SICAKLIK En önemli iklim elemanıdır. Ekonomik faaliyetlere yerleşme tiplerine gibi birçok alana etki eder. Türkiye’de yıllık ortalama sıcaklık dağılışına baktığımızda ; - En sıcak Yerler YAZ à Nedeni;nem farklılığı KIŞ à AKDENİZ’dir. - En Soğuk Yerler YAZ-KIŞ ErzurumKarsAğrı - En fazla Sıcaklık Farkı 30°C - En Az ise 15°c Ortalama Sıcaklık Dağılışı - Kıyılar iç kesimlere göre daha sıcaktır. Kıyılarda sıcaklığın dağılışı enleme göre güneyden kuzeye doğru azalır paralellik gösterir. - İç kesimlerde ise sıcaklık yükseltiye göre batıdan doğuya doru azalır paralellik gösterir. Kış Sıcaklık Dağılışı Kışın iç ve doğu kesimler kuzeyden gelen hava kütlelerinin etkisiyle çok soğur. Akdeniz bölgesi ise enlem faktörü sayesinde daha sıcaktır. Kuzey kıyılara gidildikçe bu sıcaklık azalır ama föhn rüzgarlarının etkisi ve Gürcistan’daki Kafkas dağlarının Sibirya’dan gelen soğuk havayı engellemesiyle kış sıcaklığı Marmara’dan daha yüksektir. Yaz Sıcaklık Dağılışı Yazın Güneydoğu Anadolu enlemin etkisinin yanı sıra Afrika’dan gelen çöl rüzgarlarıyla kavrulur. Yüksekliğin etkisiyle Kuzeydoğu Anadolu yazın en serin yerdir. Kıyı kesimlerde de yazın nemlilik sayesinde aşırı sıcaklar olmaz. Türkiye’de Don Olayları ve Önemi Don olayları da kıyıdan iç kesimlere ve batıdan doğuya gidildikçe artar. Bu olayı tarım yerleşme ve ulaşım gibi etkinlikleri çok etkiler. Özellikle mevsim normali dışındaki donlar ve dona alışkın olmayan Akdeniz bölgesi tarım ürünleri büyük zarar görür. Yollarda kazalara ve trenlerin raydan çıkmasına neden olur. Kışın görülen donlar bahar aylarındaki kadar zararlı olmaz. Çünkü karla kaplı tarım alanları dondan korunmuş olur. 2-BASINÇ VE RÜZGARLAR Sıcaklıktan sonra iklimi etkileyen en önemli elemandır. Çünkü basınç rüzgarları oluşturur rüzgarlarda yağışın oluşmasına ve dağılmasına katkıda bulunur. Ayrıca estikleri yerlerin özelliklerini değişik bölgelere taşırlar. Sıcak Soğuk Nemli Sıcaklıktan etkilenen basıncın ülkemizde mevsimlere göre dağılış durumu şekildeki gibi ve Denizlerin farklı ısınması sonucu ülkemizde iç kesimlerle kıyı kesimler arasında oluşan rüzgarlar çevredeki daha büyük basınç merkezlerinin etkisi artınca kendi etkileri kaybolur. Bu büyük basınç merkezleri ise SibiryaYB Basra AB İzlanda AB. Ve Asor YB.’dır. Bu basınç merkezleri dışında daha küçük sıcaklık farklarından oluşan daha küçük basınç alanları ve rüzgarlarda ülkemizin heryerinde görülür. Bu rüzgarlar çok zayıf eserler ve herhangi bir yağışa neden olamazlar. Bunlara Meltem Rüzgarları denir. Meltemler günlük sıcaklık farklarından doğan basınç farkları sonucu oluşurlar. NEM VE YAĞIŞLAR Atmosferdeki su buharına nem denir. Higrometre ile ölçülür. Gram gr olarak ifade edilir. Havadaki nem en çok buharlaşma ile ve kısmen de bitkilerdeki terleme ile kazanılır. Atmosferdeki nem 3 şekilde ifade edilir; 1-Mutlak Nem 1m³ havadaki nem miktarıdır. Sıcaklığın ve buharlaşmanın fazla olduğu ekvator kuşağında çok kutuplarda ve dağ zirvelerinde azdır. 2-Maksimum Nem 1m³ havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla nem miktarına denir. Sıcaklık arttıkça max. Nem de artar. 3-Bağıl Nisbi Nem Mutlak nemin max. Neme oranıdır. Kısacası havanın neminin % olarak ifadesidir. Yoğunlaşma Su buharının soğumaya uğrayıp tekrar sıvı yada katı hale gelmesine yoğunlaşma denir. Bunu için havadaki nem doyma noktasına ulaşmalı yani bağıl nem %100 doyma noktasını aşan nem yoğunlaşır ve yağış oluşur. Not Yoğunlaşma için ilk şart SOĞUMA ’dır. Bunun için bir hava kütlesi; Soğuk bir hava kütlesiyle karşılaşırsa Soğuk bir bölgeden geçerse Yükselmeye uğrarsa sıcaklık azalır doyma noktasına ulaşır ve YAĞIŞ OLUŞUR. Yoğunlaşma Ürünleri Bulut Havadaki soğuma sonucu küçük su taneciklerinin bir araya gelmesiyle oluşan kümelerdir. Sis Yeryüzüne yakın yerde oluşan bulutlardır. Nemli havanın soğuk zeminle teması sonucu oluşur. Cephe alanlarında da yağışın yanında siste oluşur. Yağış ve Türleri Yağış Atmosferdeki nemin yoğunlaşma ile sıvı yada katı hale gelip yeryüzüne düşmesidir. Plüviyometre ile ölçülür. Yağışın yıl içindeki dağılımına YAĞIŞ REJİMİ oluşma biçimleri Yağışlar oluşumlarına göre 3’e ayrılır. 1-Yamaç Yağışları Orografik Nemli hava kütlelerinin karşılaştığı dağ yamaçları boyunca yükselip soğumaya uğramasıyla Asya’da karalarının Batı kıyılarında Ülkemize Karadeniz Yıldız ve GB. Torosların denize bakan yamaçlarında bolca görülür. 2- Konveksiyonel Yağışlar Yükselim Güneşli ve Rüzgarsız kara alanlarında ısınan havanın yükselip soğumasıyla oluşan yağışlardır. Dünyada en çok Ekvatoral Bölgede ülkemizde ise İç Anadolu’da rastlanır Kırkikindi Yağışları. 3- Cephesel Yağışlar Frontal Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında oluşan yağışlardır. Dünyada en çok 60° enlemlerinde görülür. Ülkemizde ise kış yağışları hep cephesel kökenlidir. Türkiye’de Yağış Çeşitleri ve Önemi YAĞMUR İkiye ayrılır. Küçük taneli ve yavaş yağana ÇİSELİ iri taneli ve hızlı yağana SAĞANAK yağış denir. Çiseli yağmur daha zararsızdır. Ancak sağanak yağışlarla toprak fazla yağışı hemen ememez ve sellere dolayısıyla erozyona neden olur. Tarımsal alanların hidroelektrik santrallerinin su ihtiyacı kurak bölgelerin içme ve sulama suyu meraların yeşerebilmesi hayvancılık açısından yağmurların etkisiyle olur. Buda insan hayatı için çok Kar aşırı yağmadıkça tarımsal ürünlere zarar vermez hatta onları dondan korur. Yavaş yavaş eriyerek erozyona sebep olmaz toprağın su ihtiyacını karşılar yeraltı sularını besler. Ancak aşırı olanı ulaşımı etkiler. Karın yerde kalma süresi B ’dan D ’ya doğru Zararlı etkileri fazla olan bir yağış çeşididir. Yere düşünce çabuk erir ve sellere yol açar tarım ürünlerine ve hatta eşyalara zarar verir. Bol Yağışlı Yerler +1000 mm Kurak Yerler -500 mm Orta Toroslar -D. Ve İç Anadolu’daki yüksek yerler -Iğdır ovası -Konya Ovası -Tuz Gölü Çevresi güneyi çukur ovalar. SİS Kara Kıyı Yamaçorografik ve cephe sisleri gibi çeşitleri vardır. Görüş mesafesi 1 km’den az olduğunda meteorolojik anlamda o gün sisli gün sayılır. En fazla sisli gün sayısı İç Anadolu’dadır. Akdeniz kıyı kesiminde ise sis neredeyse hiç görülmez. Ulaşımı olumsuz Yağışın Dağılışı Türkiye’de genel olarak kıyı kesimler ve yüksek dağ yamaçları bol yağışlı denize kapalı iç kesimler ve çukur yerler az göre; TÜRKİYEDEKİ BİTKİ TOPLULUKLARI Relikt Kalıntı Bitki buzul devrinde yaşayabilen iklimlerin ısınmasıyla günümüzde dağların yüksek kesimlerindeki soğuk alanlarda yaşamını sürdüren eski devre ait bitkilerdir. Endemik Bitki Ancak sıcak iklimlerde yetişen ama ülkemizde Torosların güneye bakan sıcak yamaçlarında yetişme ortamı bulabilen bitkiler. Geniş Yapraklılar KayınKestaneMeşe DişbudakIhlamur Kavak İğne Yapraklılar Ladin Köknar Sarıçam Karaçam Kızılçam A – ORMANLAR Ormanları Türkiye ormanlarının %25’idir. Nem ve Yağış fazla olduğundan çeşitlilik fazla ve bitki örtüsü gürdür. Bu ormanlar; • Doğudan Batıya • Alçaktan Yükseğe • Kuzeyden Güneye doğru yükselti ve yağışın değişmesine paralel olarak farklılaşır. Anadolu Ormanları Çanakkale Boğazı ile Ege Kıyılarını kapsar. Kuzeyde Karadeniz ormanlarındaki benzerlik güneye doğru Akdeniz ormanlarına dönüşür. 2. Akdeniz Ormanları Karedeniz ormanlarından farkı kuraklığa dayanıklı olmalarıdır. Kıyıda 1000 kadar çıkan Maki kuşağının sona erdiği yerde başlayan orman kuşağı Toros Dağları boyunca uzanır. Sadece kuraklığa dayanabilen iğne yapraklı orman kuşağı yer alır. Bu ormanlar Karadeniz ormanları kadar gür değildir. 4. Doğu ve İç Anadolu Ormanları İç kesimlerde sık olmamakla birlikte dağların yağış alan yüksek yerlerinde bulunurlar. Daha alçak yerlerde ise insanların tahribi sonucu yok edilmiş orman artıkları olan tek tük ağaçlar vardır. Antropojen Bozkır B – MAKİ Akdeniz iklimi etkisindeki kıyı bölgelerimizde insanların tahrip ettiği orman kuşağının yerinde oluşan bitki topluluğudur. Makiler çalı yada ağaççık olarak tanımlanır. Yüzlerce çeşidi vardır. Tesbih Sandal Zakkum Delice Zeytin Kocayemiş Keçiboynuzu bazılarıdır. Makiler tüm kıyılarımızda görülür. Ancak Güney kıyılarımızdan Kuzeye doğru yükselti basamakları ve çeşitleri değişir. enlemin etkisi Akdeniz’de 800-1000m lere Ege’de 500-600m lere Marmara’da ise 300m’ye kadar yetişebilirler. Karadeniz’de ise Yalancı Maki dediğimiz Garigler yer alır. C – BOZKIR İklim şartlarının ağaç yetişmesine uygun olmadığı yarı kurak yerlerdeki otsu dikensi küçük çalı topluluklarıdır. İlkbahar aylarında yemyeşil olan bu ot toplulukları yaz kuraklığı ile sapsarı kurak ve çorak çalı topluluğuna dönüşür. İç bölgelerimizdeki alçak çukur alanlarda yayılan bozkırlar yağışın arttığı dağ yamaçlarında yerlerini iğne yapraklı ormanlara bırakır. İç Anadolu’da bir çok yerde bu ormana geçiş kuşağı birden olmaz çünkü insanların tahribi sonucu eskiden orman olan alanlar tek tük ağaçlardan ibaret olan Antropojen Bozkırlara dönüşmüştür. Doğu Anadolu’da yüksek platolardaki bozkırlar kurak bir yaz yaşamadıkları için yazın yemyeşil kalırlar. Bu yüzden buralarda büyükbaş mera hayvancılığı yaygındır. D – DAĞ ÇAYIRLARI Alpin Çayırları Ormanların yetişemeyeceği kadar soğuk ve az nemli yükseltilerde görülen yazın yeşeren kışın kar altında kalan soğuğa dayanıklı ot topluluklarıdır. Kuzey Denizi, doğuda Norveç ve Danimarka kıyıları, batıda Britanya Adaları ve güneyde Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa kıyıları arasında yer alan Atlantik Okyanusu'nun marjinal bir denizidir. Skagerrak, denizin doğusunda, onu Kattegat aracılığıyla Baltık'a bağlayan bir tür körfez oluşturur; Kiel Kanalı aracılığıyla Baltık'a da bağlıdır. Kuzey Denizi ne denirdi? Eski zamanlardan beri Kuzey Denizi Oceanum veya Mare Germanicum olarak bilinir. Mevcut ismin, tamamen kuzeyde olduğu Frizya Adaları açısından ve Güney Denizi'ne karşıt olarak ortaya çıktığına inanılıyor. Uzun vadede, mevcut isim kendini empoze etti, böylece Modern Çağ'da zaten baskındı. Kuzey Denizi adaları nelerdir? Ülkenin kuzeyinde Texel, Terschelling, Vlieland, Ameland ve Schiermonnikoog ile başlayan ünlü Kuzey Denizi adaları bulunmaktadır. Ayrıca, ünlü Ijssel göl plajı gibi Hollanda haliçlerinde bulunan iç plajlar da vardır. Kuzey Denizi kıyıları nelerdir? Kuzey Denizi kıyıları bölgeye göre farklılık gösterir. Kuzeyde, özellikle batı Norveç boyunca fiyortlar, uçurumlar, çakıllı plajlar, vadiler ve kumullu plajlar yaygındır. Bazıları da denizin doğusunda ve batısında yer alan bu dik kıyılar, güney-güneybatıdaki düzenli kabartma kıyılarla tezat oluşturuyor. Kuzey ve Baltık Denizleri nerede bulunur? Baltık Latince Mare Balticum'dan, kuzey Avrupa'da, Kuzey Denizi'ne ve son olarak Kattegat ve Skagerrak boğazları yoluyla Atlantik Okyanusu'na açık, acı bir iç denizdir. Kuzey Denizi'nin florası ve faunası nedir? Deniz florası, mesane sargısı Fucus vesiculosus, Ascophyllum nodosum ve yosun Laminariales dahil olmak üzere birçok alg türü ile temsil edilir. Bugün Kuzey Denizi'nin denizler arasında biyolojik çeşitliliği nedeniyle ayırt edilmediği doğrudur, ancak yüzyıllar önce çok daha fazla türe ev sahipliği yapmıştır. Kuzey Denizi'nin diğer adı nedir? Eski zamanlardan beri Kuzey Denizi Oceanum veya Mare Germanicum olarak bilinir. Mevcut ismin, tamamen kuzeyde olduğu Frizya Adaları açısından ve Güney Denizi'ne karşıt olarak ortaya çıktığına inanılıyor. Deniz nerede başlar? Deniz karayla birleştiği yerde başlar ve biter. Dünya kıtaları boyunca uzanır, güneşli bir koyda parlar ve köpüğüyle en saklı kumsalların kumlarını istila eder. Baltık nerede? Kuzey Avrupa'da bulunan Baltık, bilinmeyen bir denizdir. Ve meraklıdır, çünkü muazzam bir ilgisi vardır. İlk olarak, km2'ye sahip - neredeyse İsveç ile aynı büyüklükte - ve 9 ülke sularına giriyor İsveç, Finlandiya, Rusya, Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya, Almanya ve Danimarka. Neden Baltık Denizi deniyor? Atlantik'in bu kolu, diğer isimlerin yanı sıra Mare suebicum ve Doğu Denizi olarak bilinmesine rağmen, ilk kez Baltık Denizi olarak adlandıran Alman yazar Adam de Bremen'di. Ülkemizin kuzeyinde hangi deniz var? Grau Denizi, çok çeşitli hidrobiyolojik ve mineral kaynaklara sahiptir. Avrupa'nın kuzey denizleri nelerdir? 14 bu alana dahil edeceğimiz denizler; Kıtayı kuzeyden doğuya ve güneye sınırlayarak başlıyoruz Beyaz, Barents, Norveç, Baltık, Kuzey, Kantabria, Akdeniz, Tiren, Adriyatik, İyonya, Marmara, Kara, Azak ve Hazar Denizleri. İspanya'nın Kuzey Denizi'nin adı nedir? Atlantik Okyanusu'nun kıyı denizi, İspanya'nın kuzey kıyılarını ve Fransa'nın Atlantik kıyılarının en güneybatısını kaplar. Gezegendeki en kuzeydeki okyanusa ne denir? Arktik Okyanusu, gezegenin okyanuslarının en küçüğüdür. Kuzey Kutbu'nu çevreler ve Avrupa, Asya ve Amerika'nın kuzeyine kadar uzanır. Ülkemizin kıyılarını yıkan okyanusun adı nedir? Okyanusun hacminin 292 km³ olduğu tahmin edilmektedir. Hint Okyanusu. Hint Cuenca hint okyanusu havzası Koordinatlar 20 ° S 80 ° E İdari konum ülke 39 ülke ve 7 bölge Bakınız Kıyı ülkeleri ve bölgeleri Açık ve kapalı deniz nedir? Kapalı Denizler ve Açık Denizler Bu tür denizler koylar, kıyılar, plajlar ve adalarla sınırlandırılmıştır. Kapalı Denizler Açık denizlerden farklı olarak, kapalı denizler çok daha küçük su kütleleridir ve onları geçmek için büyük gemilere ihtiyaç yoktur. Klasik bir örnek Ölü Deniz olabilir. Dünya nerede biter ve deniz nerede başlar? Karanın bitip denizin başladığı Cabo da Roca – Objective Travel. Ne zaman deniz, ne zaman okyanus? Deniz ve okyanus arasındaki temel fark büyüklüktür. Denizler, okyanuslara bitişik su kütleleridir ve bazen oldukça küçük boyutlu okyanusun bir parçasıdır. Genellikle denizler kısmen karalarla çevrilidir. Türkiye'nin Kıyıları Deniz kiyilarinin km uzunlugundadir. Üç yandan ilik denizlerle kusatilmis olan ülkenin baslica özelligi, Kuzey Yariküre’de Ekvator ile Kuzey Kutup Bölgesi arasinda merkezi bir konumda olmasidir. Eskidünya’nin karalari arasinda yer almasina karsin denizlerle çevrilmis ve orta kusak iklim içinde bulunmasi tarih boyunca bu topraklarda yasamis medeniyetlere önemli üstünlükler saglamistir. Kıyı Tipleri Muğla, kıyı şeridi ile yine Türkiye'nin en uzun kıyısıdır. Karadeniz’in Anadolu kiyilari, daglar kiyiya paralel uzandigindan genellikle dik ve yüksek kiyilar seklindedir. Boyuna kiyi tipi özelligindedir. Bu nedenle, Anadolu kiyilarinin gerçek uzunlugu ile kus uçusu uzunlugu arasindaki fark azdir. Daglar kiyiya paralel olarak uzandigi için kiyilar az girintili-çikintilidir. Bu kiyi tipine Boyuna Kiyi Tipi denir. Tek dogal limani Sinop’tur. Arkasindaki daglarin ulasimi zorlastirmasi nedeniyle fazla gelismemistir. Buna ragmen Trabzon, Samsun gibi limanlar yapay olmasina ragmen ulasimlari sayesinde gelismislerdir. Marmara Denizi kiyilarinda birden fazla kiyi tipi görülmektedir. Örnegin, Istanbul ve Çanakkale Bogazi kiyilarinda ria kiyi tipi, Izmit-Yalova arasinda enine kiyi tipi, kuzey kiyilarinda limanli kiyi tipi görülür. Karadeniz ne Kuzey Marmara kiyilari fazla girintili-çikintili degildir. Falez Yaliyar çok vardir. Fakat Güney Marmara kiyilari girintili-çikintilidir. Izmit, Gemlik, Erdek ve Saros körfezleri Biga, Kapidag, Armutlu, Çatalca-Kocaeli baslica Bozcaada, Marmara Adalari, Imrali, Istanbul Adalari ise baslica ve Çanakkale Bogazlari Ria Tipi Yarimadasi bir kiyi biriktirme sekli olan Tombolo’dur. Ege Denizi’nin Edremit – Kusadasi arasi, daglar kiyiya dik uzandigindan enine kiyi tipindedir. Güneybati Anadolu kiyilari ise Bodrum, Marmaris, Datça ria tipi kiyilardir. Ege Denizinin yerinde eskiden Egeid karasi bulunmaktaydi. Bunun çökmesi sonucunda bugünkü adalar meydana geldi. Bölge daglari kiyiya dik uzandigi için kiyi girintili-çikintili Enine Kiyi Tipidir. Kiyida bir çok körfez, koy, yarmada ve buruna rastlanir. Edremit, Çandarli, Izmir, Kusadasi, Güllük, Gökova baslica Bozburun, Dilek ve Izmir baslica yarimadalaridir. Ege kiyilari girintili-çikintili oldugu için en uzun kiyimizdir. Mugla’da en uzun kiyiya sahip ilimizdir. Akdeniz’in Anadolu Kiyilari genlikle boyuna kiyi özelligindedir. Finike – Kas arasinda Dalmaçya kiyi tipi görülür. Yurdumuzun batisinda alan bakimindan 5. büyük bölgemizdir. Kuzeyinde Marmara ,dogusunda Iç Anadolu ve güneyinde Akdeniz Bölgeleri vardir. Batisinda ise ismini aldigi Ege denizi bulunmaktadir. Bölgedeki yer sekillerinin bir kismi yer kabugu hareketleri ile olusan Orojenez-Dag olusumu kirilmalarla meydana gelmistir. Kirilma yerlerinde yükselen yerler Horst dag, çöken yerler de Grabeni çöküntü ovasi olusturmustur. . Bölgenin batisinda daglar kiyiya dik uzanmistir. Bunun sonucunda; Girinti-çikinti fazladir. Bir çok koy ve körfez olusmustur. Körfezler; Edremit, Dikili, Çandarli, Izmir, Kusadasi, Güllük ve Gökovadir. Iç kesimlere ulasim kolaydir. Limanlarin hinterlandi ard bölgesi genistir. Yani genis alana hitap eder. Deniz etkisi iç kesimlere kadar sokulabilir. Enine kiyi tipi olusmustur. Kita sahanligi kiyidan 200 m derinlige kadar olan deniz genistir. Bölgenin güney batisindaMentese yöresinde daglarin uzanisi degismistir. Daglar burada yönlüdür. Bu kiyilarda akarsu vadilerinin deniz sulari altinda kalmasi sonucu olusan kiyi tipine Ria tipi kiyilar denir. Kiyilarin sekillenmesinde etkili olan belli basli kuvvetler sunlardir Dalgalar - Akintilar - Gelgit - Akarsular - Buzullar - iç Kuvvetler - Daglarin uzanis sekli. Akdeniz Ve Kıyıları Anadolu yarim adasinin güneyi Dogu Akdeniz havzasi icinde güney kiyilarimizda torlos daglarinin yer yer kiyiya parallel yer yer de bat kesimde oldugu gibt dik geldigi karadebiz daglar`inda oldugu gibi bat ve orta kesim haric kiyiyi yakindan takip etmezler ve boyuna yapili kiyilarin genelde meydana gelmesine neden boyunca iki büyük Körfez “Antalya ve iskenderun”dikkati Körfez arasinda kiyiya yaklasan daglar kalankli kiyilari körfezi gerisinde yer Alan traverten dolgusu kiyinin yüksek falezli bir görünüm almasini sagbar,buna bagli olarakta ova üzerinde yer alan Düden sulari`nin caglayanlar halinde denize ulastiklari dünya denizleri icinde oldukca yüksek %39 tuzluluk oranina sahip bir deniz olarak bilinir. Boyuna kiyilarin en önemli özelikleri sunlardir ; a Kiyida girinti ve çikinti azdir. Kiyi çizgisi düzdür. b Kiyida koy ve körfez sayisi azdir c kita sahanligi dardir d Dogal liman oldukça azdir Kiyiya paralel olarak uzanan daglar Bati ve Orta Toroslar olmak üzere ikiye ayrilir. Bati Toroslar Antalya körfezi çevresinde yer alir. Antalya Körfezi’nin bati kesimine Teke Yöresi denir. Akdeniz ve Karadeniz kiyilarinda daglar denize paralel uzandigi için kiyilarda girinti ve çikinti azdir. Karadeniz Ve Kıyıları Batida Bulgaristan sinirindan baslayip,Gürcistan sinirina Kadar uzanal weh 1685 km. Uzunlugu bulunan karadeniz kiyilari IV. Zaman baslarinda meydana gelen cökmeler sonucu sekillenmistir .Daglar kiyiya paralel olarak uzandigi için kiyilar az kiyi tipine ”Boyuna kiyi tipi” kiyilari genelde falezli,yüksek gerisine uzanal daglar sahilleri yakindan takip derelerin agizlarinda kücük Delta ve kumsallar meydana Gelirken büyük irmaklarin agizlarinda genis deltaklar “Bafra ve Carsamba yer alir. Tek dogal limani Sinop’tur. Trabzon, Samsun gibi limanlar yapay olmasina ragmen ulasimlari sayesinde gelismislerdir. Kuzey anadolu daglari`nin önünde yer Alan genis bir cöküntü alani icindeki su birikintisi ic deniz,Karadeniz olarak az%18 bir deniz olarak dikkati ceken karadenizde derinlere dogru gidildikce tuzluluk artar%23.ayrica Karadeniz `de 200 m. derinlikten sonraki alanlardaHS Hidrojen sülfürlü camur yiginlari dikkati ceker ki bunlar suyun kireclenmesine ve canli hayatinin hemen hemen bu derinlikten Sonra yok olmasina neden olur. Karadeniz ile Ege Denizi arasında Çanakkale ve İstanbul Boğazı ile bu denizlerden ayrılan küçük bir iç deniz olan Marmara Denizi km . alan kaplar. Üçüncü zaman sonu ile dördüncü zaman başlarında yer kabuğunda meydana gelen çökmeler sonucu teşekkül eden Marmara Denizi'nin orta kesiminde 1000-1200 m. derinlikleri bulan çukurlar yer alır. Bu bakımdan deniz ve yakın çevresi zamanımızda da yer sarsıntılarının şiddetli olduğu bir Denizi güney ve kuzey kesimlerinde oldukça genişşelf sahasına sahiptir ki bu kesimlerde çok sayıda adalar yer alır. Marmara Denizi'nin kıyıları genelde alçak kıyılar olarak dikkati çeker. Ancak kıyılarda geniş kıyı ovalarına rastlanmaz. Sadece güney kıyıları üzerinde Edincik-Biga arasında genişçe bir kıyıovasıile karşilaşilır. Marmara Denizi'nde yüzeyde sular az tuzlu %22 olurken derinlere inildikçe bu değer %37 artar. Marmara Denizi'nde yüzeyde Karadeniz'den Ege Denizi'ne doğru bir akıntı görülürken dipte ise akıntı ters yönde Ege'den Karadeniz'e doğrudur. Kuzeyde yer alan ve bir eski akarsu vadisi olan İstanbul Boğazısonradan deniz basması ile bugünkü görünümünü almıştır. Boğaz, 30 km.'yi aşan uzunluğu ile çok önemli bir su yoludur. 660 m. ile 3 km. arasında değişen genişliğe sahip olan boğazın derinliği ise 40 m. ile 90 m. arasındadır. Kıyılar çogu yerde fazla eğimli bir şekildedir. Boğazda yüzeyde Karadeniz Marmara Denizi yönünde yer yer ve zaman zaman 6-7 millik akıntıya karşilık dip akıntısı ise ters yöndedir. Güneyde yer alan ve Marmara Denizi'ni Ege Denizi'ne bağlayan Çanakkale Boğazı ise İstanbul Boğazı'ndan iki kat fazla uzunluğa sahiptir 61 km.. Genişliği 7 km. ile 1200 m. arasında değişen boğazın derinliği yer yer 100-105 m.'yi bulur. Ege Ve Kıyıları Balkan yarimadasi ile anadolu yarimadasinda yer alan ege denizi III. Zaman sonu ile IV. Zaman basinda siddetli yer hareketleri sonucu meydana gelen cokmeler Ile cukurluklarin sular altinda kalmasi neticesinde ortaya sayida ada ve takimadalar yaninda sayisiz koy ve korfezleri ile dunyanin en girintili cikintili denizlerinden biri olan Ege Denizi tuzluluk orani %39 bir yarimadasi`nin bat;güneybati kesiminde reliyef kiyiya dik olarak uzanir ve horst ile grabenlerden olusan bir yapi dikkati bagli olarak kiyi yapisida degisiktir,genelde eine kiyi yapisi görülmekle baraber Karaburun-Urla-Izmir körfezi cevresinde satranc,güneybati ria ve dalmacya tipi kiyilar ile de denizi kiyilari 2600 km.`yi gecen uzunlugu ile èlkemizin en uzen kiyilarini teskil eder. Enine kiyilarin en önemli özellikleri sunlardir ; a Kiyida girinti ve çikinti fazladir b Kiyida koy ve körfez sayisi fazladir c Kita sahanligi genistir . d Kiyiya yakin irili ufakli bir çok ada bulunmaktadir. e Bir çok dogal liman bulunmaktadir. KIYILARIN SINIFLANDIRILMASI VE KIYI TIPLERI Kiyi siniflandirilmasinda göz önüne alinan esaslar. Günümüzde yapilan siniflamalar. Kiyilarin morfolojisine göre yapilan siniflamalar. Kiyi siniflamasinda göz önüne alinan esaslar Yapilan siniflandirmalarin çogu kiyilardaki genel görünüme ve kiyinin asli morfolojik karakterine olan da tek tek yerel bir takim özellikler göz önüne alinirsa siniflama karmasik olur. Günümüzde yapilan siniflamalardan 3 tanesi geçerliligini 1-Suess tarafindan yapilan, yapi ile kiyi çizgisi arasindaki iliskiye dayali olan Pasifik ve Atlantik tipi kiyilardir. 2-Shepard’a ait görüsAsli sekil ile gelisim sonrasi ortaya çikan sekli ayirt etmeyi tercih Erinç de bu görüse dahildir. Zaman,yapi,seviye degisikliginin yönü ve kiyinin asli morfolojik karakteri mutlaka dikkate alinmalidir. 3-De Martonne, kiyilari cografi olgu öncelikli olaraktan, morfolojik özellikleri ise daha geri planda siniflandirmistir. Kiyilarin morfolojisine göre yapilan siniflamalar Yapilan çalismalar kiyi siniflandirmasinda önce yapisal,sonra da genetik olgularin göz önünde bulundurulmasi gerektigini ortaya bazi kiyi birimleri morfolojideki gelisim durumuna göre siniflandirilir. Bu siniflamada 10 çesit kiyi ortaya konmustur. Bunlar RIA TIPI KIYILAR Bu tip kiyilarda agizz kisimlari deniz istilasina ugramis çok sayida derin akarsu vadisi yer bu akarsu vadilerini istila etmesiyle kiyida derin koy ve körfezler meydana gelir. Bu türden koy ve körfezlere Iber Yarimadasinin kuzeybati kösesi Galisya’da Ria denir. Rialar genellikle eski kütleler içinde kazinmis akarsu vadileridir. Olusumunda kiyi haline geçen sahanin jeomorfolojisi önemlidir. Bretanya, Ispanya, Çin, güneybati Irlanda, güneybati Türkiye kiyilarinda görülür. Örnek Çanakkale ve Istanbul Bogazi ile Güneybati Anadolu kiyilari ve Istanbul'da yer alan HaliçAltinboynuz. HALIC TIPI KIYILAR Bu kiyi tipinde deniz riali kiyilarda oldugu gibi irili ufakli çesitli kollar halinde karalarin içine bunlar da riali kiyilar gibi akarsularla parçalanmis bir sahanin deniz istilasina maruz kalmasiyla olusur. Deniz bu olay sonucu akarsularin asagi yataklarini isgal etmis ve kara içine sokulan kollar haliçler meydana getirmistir. Bogulmus akarsu vadileri rialar kadar derin ve sarp yamaçli degildir. ABD’nin Atlas okyanusu kiyilarinin kuzeyinde Dalaware körfezi, Madagaskar adasinin kuzeybati kiyilari, Ingiltere’nin dogusunda Thames,Humber,Fransa’nin kuzeyinde bulunur. DALMAÇYA TIPI KIYILAR Daglarin kiyiya paralel olarak uzandigi yerlerde ,deniz suyunun daglar arasindaki çukur alanlara dolmasi sonucunda olusmaktadir. Kiyinin hemen gerisinde kiyiya paralel olarak uzanan adalar yer Adriyatik denizi kiyilarinda yer alan Dalmaçya kiyilari , Türkiye'den Akdeniz bölgesinde Teke yarimadasinda bulunan Finike - Kas kiyilari. LIMANLI KIYILAR Yüksekligi az olan kiyilardaki derin ve genis vadilerin sular altinda kalmasiyla olusur. Derinligin azligina bagli olarak kiyi setleriyle olusmus dogal limanlarla dolu bir kiyi özelligi kiyilarda genis vadilerin deniz sulari altinda kalmasiyla olusur. Bu tip kiyilarda tombolo,kiyi oku , kiyi kordonu ve lagün gibi sekiller yaygindir. Marmara denizinin kuzey kiyilarinda görülmektedir. B. ve Kiyilari örnek olabilir. FIYORTLU KIYILAR Çok parçalanmis, girintili çikintili bir görünüm gösteren yüksek kiyilardir. Dalli budakli bir sekilde kara içine uzanabilen deniz kollarýný teþkil eder. Kiyinin bu görünümü, Norveç’te fiyort adi verilen, yan yana siralanmis ve deniz istilasina ugramis eski buzul vadilerinden veya teknelerinden ileri gelir. Boyuna profillerinde egik veya sürgülerle , bunlarin arasinda asiri oyulma çanaklari bulunur. Kaynak noktalarina dogru içlerinde yer yer göller bulunan, terk edilmis buzul vadileri özelligindedir. Enine profilleri U sekillidir. Boyuna profillerinde ise egik veya sürgülerle, bunlarin arasinda asiri oyulma çanaklari bulunur. Norveç, Izlanda, Iskoçya, Grönland adasi ve Lobrador kiyilarinda ,Alaska’nin güneyi ve güney Sili kiyilarinda tipik örneklerine yana siralanmis çok sayida buzul vadisi vardir. SKAYERLI KIYILAR Fiyortlu kiyilar gibi çok parçali ve girintili çikintilidir. Deniz karaya, kanallar ve koylar halinde sokulmustur. Kanallar ve koylar fiyortlu kiyilarda oldugu gibi derin önemsizdir. Olusumunda sular altinda kalan ve kiyi haline geçen bölgelerin morfolojik özellikleri rol oynamistir. Inlandsislerin kenar kisimlarina karsilik gelirler ve buzul topografyasina ait asindirma ve biriktirme sekillerini içerir. Arka arkaya siralanmis cephe morenleri, drumlinler, eskerler, hörgüç kaya kümeleri, tünel vadiler gibi sekillerin sular altinda kalmalari kiyiya karakteristik görünüm kazandirmistir. Isveç ve Finlandiya’da örnekleri görülür. VOLKANIK KIYILAR Kiyinin volkanik patlamalar sonucunda sekillenmesiyle olusur. Havai ve Endonezya kiyilarinda görülür. Türkiye'de örnegi yoktur.

ülkemizin kuzeyinde yer alan denizin adı nedir